4 Şubat 2011 Cuma

Tanri ile Narada

www.derki.com'daki Jale Onder'in yazisiyla yeniden hatirladim bu hikayeyi. Bugune cok uydu, koymadan bloga edemedim...

Tanrı ile Narada adlı bilge yan yana yürürlerken gözleri engin bir boşluğa dalar.

Bir süre sonra Narada Tanrı’ya dönüp sorar: “Ey yüce Tanrım, bu dünyanın ve orada yaşayan bütün yaratılmışların hayatının görünümlerinin ardındaki sır nedir?”

Tanrı gülümser ve susar.

Yola devam ederler.”Evladım” diyerek ufka bakar Tanrı.”Güneşin sıcağı beni susattı.Bu yoldan biraz daha gidersen bir ırmak bulacaksın.Irmağı takip et, bir kasabaya geleceksin.Oradaki evlerden birisine git ve bana bir bardak soğuk su getir.”

“Hemen” der Narada ve yola koyulur.

Bomboş arazide dakikalarca yürüdükten sonra gerçekten bir ırmağa gelir.Irmağın öte yanında bir yerleşim alanı vardır.Narada derli toplu gözüken bir çiftlik evine yaklaşarak kapıyı çalar.

Kapıyı gözleri ışık saçan, şahane bir kız açar.

Kızın gözleri ona Yüce Tanrı’sının gözlerini hatırlatır.

Narada bu gözlerin içine baktığı anda Tanrı’nın talimatını ve oraya geliş amacını unutuverir!

Narada bu şahane kızla evlenip çoluk çocuk sahibi olur.İşlerini büyütür.Kasabanın güven duyulan lideri olur; böylece hayat anlamlı ve başarılı bir şekilde yıllarca sürer gider.

Taa ki Muson yağmurları kasabayı ve tüm sevdiklerini sellerle yok edene kadar.

Narada’nın bedeni azgın sularla oradan oraya savrularak tepetakla ırmağa sürüklenir.

Saatler, günler, belki de aylar geçmiş gibidir.

Sonunda gün aydınlanmış, fırtına dinmiştir.

Ancak ortalıkta ailesinden en ufak bir iz olmadığı gibi başka bir canlı da görünmemektedir.

Irmakta önünden enkaz yığınlıkları sürüklenmekte, havada ölümün kokusu duyulmaktadır.

Artık her şeyi elinden alınmış, sevdiği ve değer verdiği ne varsa suların girdaplarında yitip gitmiştir.

Ağlamaktan başka yapacak bir şey yok gibidir.

Derken Narada aniden bir ses duyar.

Adeta kanını donduran bu ses, “Evladım, senden istediğim bir bardak soğuk su nerede” diye sormaktadır.

Narada döner; ve yanıbaşında duran Tanrıyı görür.

Irmak kaybolmuştur; onlar yine sonsuz bir çölde yalnızdırlar.

Tanrı bir daha sorar: “Tam beş dakikadır bekliyorum burada, suyum nerede Narada?!”

Narada Tanrı’sının ayaklarına kapanarak, “Ahh nasıl unuttum, beni bağışla!” diye feryat ederek yalvarır.

Tanrı gülümser ve şöyle der: “Peki Narada, dünyanın ve üzerinde yaşayan bütün yaratılmışların görünümlerinin ardındaki sırrı şimdi anlıyor musun?”

Hic unutmamak dilegimle.... ASKla...

5 yorum:

novella / विश्व dedi ki...

zihni söküp atmanın bir yolu olmalı... yeterince ağlamadım mı...

üryan dedi ki...

unuttuklarımızı hatırlamak Dileğiyle..

Uma dedi ki...

yeterince agladiysan kalk oturdugun yerden...

amin uryan...

simdi ben gidip aglamayi birakayim da hepinizin aglamasi da bitsin di mi ....

Budeliçocuk dedi ki...

Geçici bir güzellik(!) görünce bizi bekleyeni unutmamak dileği ile..

Unuttuklarımızı hatırlayabilecekmiyiz ki..?

Uma dedi ki...

Allah'in izniyle hersey...