Hayatim boyunca mutlaka hangi sehirde, hangi ulkede bulundugum farketmeksizin, herkesin bir tanidigina benzetildim :) Hep gulumsedim, yok o ben degil dedim.
Hindistan'a gittigim ilk sene ashram'a yerlesmek uzere telasla bir oraya bir buraya kosarken, kalacagim odanin bulundugu katta -daha sonralari daha iyi taniyacagim- Radhaji ile karsilastim. Piril piril gozleriyle cin gibi bakan, zehir gibi bir kadindir Radha. O'nunla tanismayip gorseniz sadece, yine de anlarsiniz nasil akilli oldugunu, fiskirir sanki zekasi o yuvarlak kafatasindan. Radha zeki oldugu kadar da meraklidir. Herkesi tanir, herkes hakkinda bilinebilecek herseyi bilir, ogrenmistir, ogrenmeye her daim heveslidir cunku. Neyse sanirim Radhaji'yi anlatabildim. Karsilastigimiz anda bana "Welcome back" dedi, yani guzel turkce ile soylemek gerekirse "Yeniden hosgeldin". Ben saskin bir sekilde bakip, yine gulumsedim, "tesekkur ederim ama ben ilk defa geldim" dedim. Radhaji kendinden o kadar emindi ki, ben bir an tereddut ettim, bir onceki sene burda miydim diye. Gerci bir onceki sene hep Hindistan'daydim mannen, ama Allah nasip etmemisti gitmemi. Ben tabi israrci olup, yok degildim deyince, Radhaji mecbur kaldi, inanmaz bir sekilde kabul etmeye.
Aradan bir iki ay daha gecmisti. Postanenin yan odasinda gorevli calisan, ayni zamanda da Sanskritce ogreten Swami Hamsananda'nin derslerine katiliyordum hergun. Once cay saatimiz vardi. Dua edip, cay icip tatli yiyiyorduk, sonra da derse basliyorduk. Swamiji yaziyordu ogrencegimiz satiri biz ilkokul 1 deki gibi butun sayfayi dolduruyorduk o satirla :) Arada Swamiji'nin misafirleri de gelir, cay saatine katilir, biz derse baslarken de giderlerdi. Bir kere bir misafiri gelmisti guneyden. Bankada calisan biri. Ben kafami deftere gommusum, harfleri duzgun yazabilme cabasi icinde kaybolmusken, adamcagiz surekli bana bakip hayretlerle Swamiji'ye donup birseyler konusuyordu. Swamiji'de bana bakip kis kis guluyordu. Sonunda dayanamayip "Ne oldu Swamiji, neden guluyorsunuz?" diye sordugumda, misafirinin beni gecen sene bankada gordugunu ve bundan cok emin oldugunu soyledigini iletti. Ben guldum yine, "herkes beni birisine benzetir zaten" dedim. Sonra Swamiji "You're all-pervading!" (Hindistan'da Tanri'nin sifatlarindan biridir. Dort bir yana yayilmisligini anlatir"diye espri yapip misafiriyle konusmasina devam etti.
Bir kac hafta sonra benim hocam Swami Muktananda'nin dersi icin kapinin onunde bekliyorduk. Kapi kilitli oldugu icin mecburi ve keyfi bir Ganj'a bakarak dalma seansi icindeydik. Italyan cok guzel bir kadin vardi Swamiji'nin dersine gelen. Yanima gelip oturdu, sohbet etmeye basladik. Sanki sohbetimiz yarida kalmis, ve ben onu taniyormusum gibi konusuyordu. Bu sene de sunu yapiyorum gibi bilgi vererek yani. Hani gecen sene ne yaptigini biliyorum ya! Ben de durumu farkedip, beni biriyle karistirdin sanirim dedim gulerek. "Yoo, sen gecen sene de burdaydin, tanismistik ya" diye emin emin cevap verince ben yine gulumsedim, "yok beni benzettiniz, ben ilk defa geliyorum" diye duzeltmek zorunda kaldim.
Bu orneklerin hepsini yazmakla bitmeyecek ama yakinlarda olan iki ornegi de soyleyip konuyu kapatiyorum.
Cok sevdigim, yazilarini bayilarak okudugum bir yazar, bloguna biraktigim yorumla benim blogumdan haberdar oldu. O da benim yazilarimi takip etmeye basladi. Sonra birgun yazdigi bir yazi ile ilgili ozel bir yorum yapmak istedigim icin, emailine yolladim yorumumu. Tabii haliyle Hindistan'da verilmis ismim Uma degil de, ailemin verdigi isimle gitti email. Sonra bu sevgili arkadasin icine kurt dusurdum, cunku o bir suredir baska bir blogu ben yaziyorum diye takip ediyormus. Daha acik soylemeye calisayim. "Ben kimim guncesini" yazan ben, sadece bu blogu yaziyorum, ama o baska bir blogda kiziyla ilgili yazilar yazan bir bayani da ben saniyormus, ve ikimiz BIRiz diye takip etmeye devam etmis. Sonra benim aile ismimle email gidince dusundukleri dagilmis. Cunku o annenin ismiyle benimki ayni degil. Bu sefer de orda da baska bir isimle mi yaziyorum diye konuyu bana acti. Beraber cok gulduk :)
Bugun de yine cok sevdigim bir yazar, yine cok sevdigim bir yazarla beni BIR sanmis, karmasa oldu, ben yine bir aciklama yazdim, kimsenin kafasi karismasin diye.
Simdi butun bunlarin sonunda nereye baglanacagiz ? :)
Ister bedenen, ister zihnen olsun, ister yuzumun gulumsemesi, ister kalemimin ciziktirmesi olsun, su anda bu yaziyi yazan kisiyi birilerine benzetip yine "ben" sananlar, aslinda butunlugu bilen, goren insanlar bence. Cunku o ashramda kalan da BEN, bankadaki de BEN, bu blogu yazan da BEN, digerini yazan da BEN. Herkim ki ayri sanar, (ki bu nacizane surekli aciklama yaparak ayrilik yaratandir) yanilginin en buyugunu yasar. Ne sen var, ne ben ...Hepimiz kirilmis bir aynanin birer parcasiyiz ve sadece O'nu yansitiyoruz.
BEN'lik bilinciyle, ve bu vucuda O'nun mabedi gozuyle bakmaya calisan bu Uma, bu anilarda andigi herkese sukranlarini yolluyor, O'nun BIRligini gosterdiginiz icin...
PREM OM!
11 yorum:
Bende "ben sen, tanıyorum" diyenlere " imkansız" demeyeceğim bundan böyle.. Bu yorumu da sen yazdın şimdi değil mi:)
Sevgilerimle...
Ne güzel oyunlar oynuyorum kendi kendime değil mi? Bu yazıyı yazmam için bi bahane ararken, Nil olan Ben in bloğuna bir not düşüp öncesine de bir adet :) koymuştum.
SEVGİLERİMLE
Sevgili Brajeshwari, Sevgili Tutsak ne guzel yorumlar biraktiniz, kalbimde tam bir butunluk hissi var su anda. Sukurler olsun varliginiza bir kez daha....
Bu arada universitede super bir psikoloji hocam vardi, destansi bir kahraman, Giray Uraz, simdi okusa bunlari, beni yatirtir herhalde hastaneye :)))) Kisilik bolunmesi gibi bir teshis konur herhalde :))
Aslında tam tersi psikoloji de bunun karşılığı yoktur sanirim. Kişilik bölünmesi değilde kişilik birleşmesi gibi bişey olmalı olursa da. o zaman da Sevgili hocanızıntüm dünyayı birlikte yatırması gerekecekti hastahaneye, kendisi de dahil olmak üzere. onun da ben olduğuna dair hepimiz şahitlik ederdik sanırım. :)
daha geçen gün bir yazına bunu yazmıştım;
sensensinbendebenbensendersemsenolursunben...:)
şizofren aynaya bakınca kendini görmezmiş sevgili Uma, kişilik bölünmesi işte bu yüzden oluşuyor,hiç bişey göremiyor... sen aynaya baktığında hem de gözlerinin dibine baktığında BENi görüyorsun :)
bu arada Giray hocayı geçen gün yolda gördüm, inan hiç değişmemiş, ona zaman hiç uğramamış:)
Hic unutmaz herseyi bir guzel birbirine baglar misiniz :))
Supersiniz!
OM NAMO BHAGAVADE VASUDEVAYA...
Sevgili Uma, bu güzel anlatımın ardından dilimden bu sözcükler döküldü, kendini heryere yayanın lütfu ile :)
Daha guzel baska birsey denebilir miydi :)
Sukur gelen kelimelere ....
Canımın içindeki can, ben de senim.
Ben de senim, ama sen nerelerdesin?Özlüyorsam, bekliyorsam, arıyorsam bu sen olamadığımın kanıtı olmasın?Dilek.
Sorulari sordugumuzda cevaplar da beraberinde geliyor artik degil mi guzel dostum. Artik bir tek soru kaldi geriye o nedenle, onun cevabini veremedegimiz, onun cevabi oldugumuz bir tek soru...
Hep ben'lesin, sevgisin!
Yorum Gönder