27 Şubat 2011 Pazar

Uyum

Sabah paten dersime gitmek uzere ciktim evden. Gordugum en guzel kar yagiyordu. Hava soguk degildi, ruzgar yoktu. Her adimda daha cok yayildi icimdeki sevinc ve huzur butun bedenime. Gittigimde son dersin gecen hafta oldugunu ogrendim. Peki deyip devam ettim yurumeye. Alisveris vardi yapilacak. Subwayle gittim, karsidan karsiya gecme noktalarinda ben adim attigimda yandi butun yesil isiklar. Yururken kacmadi kuslar. Hersey uyum icindeydi. Donus yolunda isiklardan saga donsem subwayle donecektim eve, duz yurusem yuruyerek, baktim, yesil isik yandi, duz yurudum, yuruyerek geldim.
Hersey oyle yumusak, oyle akiskan, oyle huzurluydu ki. Sukur dedim ne guzel bir hayat.

Sonra bu halin karsitini dusundum. Herzaman boyle mi hayat? Bazen kirmizi isik yesile donmez, bazen kirmizi isikta beklerken araba su sicratir, bazen isine yetismen gereken son otobusu kil payi kacirirsin.

Dun gece bir film seyrettim "The Pursuit of Happyness" ismi. Will Smith basrolde kendi ogluyla oynuyor. Filmin konusu gercek hayattan alinmis. Komik oldu simdi bu cumle bu bloga :)

Ucuncu kez yaziyorum ve siliyorum, anladim ki ben film anlatamiyorum. Seyretmenizi mutlaka tavsiye ediyorum. Hayatla uyum icinde yasamanin bir secim oldugunu oyle guzel gosteriyor ki.

Hayat her zaman akiyor ve bizi mutlaka guzel bir yere goturuyor. Bu yolculugu cennet veya cehennem haline getiren bir tek biziz, sonra bir de donup Tanri'yi sucluyoruz. Hayati duyacak kadar durmamiz gerektigini hep unutuyoruz. Durup hayat simdi benden nereye gitmemi istiyor diye dinlemiyoruz cogu zaman. Bunu sunu yapmam lazimlara oyle kaptirmis oluyoruz ki kendimizi hayatin hangi yoldan gitmemiz gerektigini soyledigini, gosterdigini duymuyoruz/gormuyoruz. Bugunku gibi. Eger duymasaydim burdan git sesini, subwayle gitseydim belki icimi daraltacak bir sey olacakti. Bir de oyle zamanlarda hep suclu bize bu sikintiyi veren insanda oluyor niyeyse, ne haksizlik degil mi?

Filmde baba ogluna hep "bana guven" diyor. Seyrederken dusunuyordum, acaba o sirada duyuyor muydu Tanri'nin ona soyledigi bu cumleyi "bana guven". Duysa da duymasa da oyle muhtesem bir ornek ki, hala icim titriyor. Hayat ne derse yapti, aglayarak yapti, gulerek yapti, kizarak yapti ama hep yapti ve hic umidini kesmedi. Mutluluktan da hic vazgecmedi...Mutluluk da ondan!

4 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

izlemiştim birkaç yıl önce. evet, ben de çok beğenmiştim. benim farkedebildiğim şey filmde, adam hiç takılıp kalmıyor, bir sorun çıkıyor, o kim yaptı niye oldu vs vs vs ile uğraşmadan "kim yaptıysa yaptı, sorun benim sorunum bir çözüm bulmalıyım" yaklaşımı ile işe koyuluyor...

Uma dedi ki...

evet ne guzel anlatmissin benim anlatamadiklarimi :)

dem dedi ki...

:) bugün ben de bir film seyrettim. diyordu ki:"kader diyince akla hep kötü şeyler geliyor. bugün çok güldük kader işte diyen niye yok?:)"

Uma dedi ki...

:)) ne guzel soylemis...
Arabesk olunca kultur hersey aciyla aniliyor sanirim :)