26 Aralık 2010 Pazar

Tanrinin elleri...

Gozlerimden akiyor yaslar. Baskalarinin bile acilarina tahammul edemiyorum artik.
Niye agliyorsun diyorum, soruyorum kendime. Cevap bulamiyorum.
Ne icerde uyuyan kiz cocugunun annesiyim, ne yorgunluktan koltuga yigilmis adamin karisi. Ne kardesimin ablasi, ne annesinin kuzusu. Hicbirseyim, herkesin birseyi gibiyim belki ama hicbirseyiM.

Ruya gormenin guzelligini anliyorum su an'da. Korkunc oldugunda nefes nefes kalkarsin, boncuk boncuk terlerini silerken, kalbini sakinlestirmeye calisip, ruyaymis dersin.
Guzelse yorgani cekersin basina, gozlerini simsiki yumarsin devam eder ruyan, nasil oldugunu hic bilemesen de bir kac saniye daha oynatirsin filmini. Sonra yorgani acip, gulumsersin yatagindan disari. Guzel bir ruyayla baslar guzel bir gun. Sanstir.

Oysa simdi, ne ruyadayim, ne gercegim. Ne uyuyorum, ne tam uyanik. Uyku sersemi, mahmur. Tut ellerimden n'olur, al artik yanina. Dayanilasi degil buralar...Askinda erit beni, bitir... Bitti bu ruya diyeyim. Biliyorum kim oldugumu, uyandim diyeyim. Gel artik, bitti gozyaslarim yoluna...
Oyle yakinim ki inkarin sozkonusu degil, avuntular oyle uzaktalar ki oyalayamiyor bu gece beni. Yaniyor icim, yaniyor, acimiyor.


* Sarki baskalarinin acilarini dinlerken cikti karsima...



Rüzgâr eserken,
Yapraklar dökülür,
O berrak yüzünden bir damla süzülür,
Bu ayrılık...

Kalbindeki en büyük yaradır artık...
Ve güneş batarken, çocuklar uyurken,
Başucunda bekleyen yorgun bir melektir...
Ve her gece sabret diye saçlarımda dolaşan Tanrı'nın elleridir.

Ne büyük, ne derin, ne siyah, ne keskin,
Hep ayrılık gibi o kırılgan gözlerin,
Unutma...
Unutma...
Dikecek yırtılan geceyi sabaha...

Ne büyük, ne beyaz, ne eşsiz, ne duru,
Hep sarılıp sarıyor üşüyen ruhumu,
Bırakma!
Bırakma elimi düşerim karanlığa.

2 yorum:

novella / विश्व dedi ki...

şarkıyı dinleyemiyorum ama duyuyorum... seni de duyuyor(um)...

guguk kuşu dedi ki...

sevgili uma,
doğum sancıları bunlar. eğer bunun içinden geçebilirsen......muhteşem güzel bir bahçe bekliyor seni: mimozalar, güller, papatyalar.... göz alabildiğine yeşillik, çam ağaçları, fındık ağaçları, cevizler... altında soluklanacaksın. canım uma. "O" zaten şuan yanında hep olduğu gibi, ellerini yüreğine soktu. içindeki tüm gereksiz şeyleri çıkarıyor, acını sev.