24 Aralık 2010 Cuma

Nardugan


Türklerin tek Tanrılı dinlere girmesinden önceki inançlarına göre, yeryüzünün tam ortasında bir AKÇAM ağacı bulunuyor. Buna hayat ağacı diyorlar.

Gunes Türklerde çok önemli. İnançlarına göre gecelerin kısalıp gündüzlerin uzamaya başladığı 22 Aralık'ta gece gündüzle savaşıyor. Uzun bir savaştan sonra gün geceyi yenerek zafer kazanıyor. Bu güneşin zaferini, yeniden doğuş olarak nitelendiren Türkler bunu büyük şenliklerle akçam ağacı altında kutluyorlar.

Güneşin yeniden doğuşu, bir yeni doğum olarak algılanıyor. Bayramın adı; NARDUGAN (nar=güneş,tugan, dugan=doğan) DOĞAN GÜNEŞ. Güneşi geri verdi diye Tanrı Ülgen'e dualar ediyorlar. Duaları Tanrıya gitsin diye ağacın altına hediyeler koyuyorlar, dallarına bantlar bağlayarak o yıl için dilekler diliyorlar Tanrı'dan. Bu bayram için, evler temizleniyor. Güzel giysiler giyiliyor. Ağacın etrafında şarkılar söyleyip oyunlar oynuyorlar. Yaşlılar, büyük babalar, nineler ziyaret ediliyor, aileler bir araya gelerek birlikte yiyip içiyorlar. Yedikleri; yaş ve kuru meyveler, özel yemek ve şekerleme. Bayram, aile ve dostlar bir araya gelerek kutlanırsa ömür çoğalır, uğur gelirmiş. Akçam ağacı, yalnız Orta Asya'da yetişiyormuş. Filistin'de bu ağacı bilmezlermiş. Bu yüzden bu olayın Türklerden Hıristiyanlara geçtiği ve
bunu da Hunların Avrupa'ya gelişlerinden sonra onlardangörerek aldıkları
söyleniyor. "Doğum, güneşin yeniden doğuşu"
diye anlatmis Sule http://lovepeaceandharmony.ning.com sitesinde.

Biz de temizledik evimizi, kendimizi. Suslemistik agacimizi, rengarenkti isiklari. Sonra tarcinli mumlarimizi yaktik ve tutsulerimizi.
Karanligin en uzun oldugu bu gunlerde Hindular Deepavali diye kutlamisti, Museviler Hannukah, Hristiyanlar Noel.
Bizim evde butun ritueller kendince yerini bulur icimizin kabulune gore. Ne musluman, ne hindu, ne de hristiyanizdir. Tanriseveriz...
Tek duam var, her daim ettigim. Isa bilincine ulasmadan ruhani hayata baslamamiz sozkonusu degildi. Herkes bunu hristiyanlik olarak algilasa da Isa diye isimlendirilen " I AM" e dokunmamizla baslamisti ruhsal yasamimiz. Isa insanlara seslenmisti: " Babama giden yol BEN'den geciyor" Kendi degildi aslinda kastettigi, Ben'di, I am'di. O yuzden demisti "Babama ait olanlari almaya geldim" diye.
Isa'dan baslayan iste o Ben'den sonra gelenlerin Babamiza teslim edilisiydi.
Ne zaman uzasa cumlelerim, yedigim tokatlarla sessizlesiyorum.
Bir sene daha geldi, gidiyor iluzyonu icinde, fakirlerin fakiri olmama yardim et. Bir BEN kalsin, butun kelimeler senin olsun. Gozlerim bir SENI gorsun, kulaklarim bir SENI duysun.
Gunesi doguran da sen, batiran da. Geceyi baslatan da sen, bitiren de. Gel ruyama da uyandir tumden...

2 yorum:

sufi dedi ki...

Oluverdin bir fakir-i fukara
seyirden geçip ulaştın hak-ka
O Ummanda isimsiz kalsan da
İncinsen, alır seni kucağına.
Sevgimle.

Uma dedi ki...

Canim ne guzel yazmissin :)
Dun ne anladim biliyor musun; Tanri beni O'na goturenin icinde O'nu gordugum gibi, beni O'ndan koparanin da icinde O'nu gormemi istiyor. Hem de cok istiyor :)
Operim guzeller guzeli kalbinden...