27 Ocak 2011 Perşembe

Carmihtan nameler

Dun bir guzel kalbin yazdigi guzel bir siir vesilesiyle yaptigimiz yorumlar uzerine, daha once de kendime soz verdigim gibi, kendi sayfamda icimden gecenleri yazmak istedim. Aslinda muhabbete bahane gerek oluyor boyle durumlar, maksat O'nu konusmak konu nerden acilirsa acilsin.

Carmiha gerilenin kim olduguydu yorum konusu.
Peki kim?
Beden mi carmiha gerilmis? Bakiyorum sagima soluma ellerime. Ellerim beyaz, yaslaniyor biraz ama kanamiyor. Ayaklarima bakiyorum sıkıntı yapmisim gecenlerde iki tane pembe yuvarlar var ustlerinde, ama onlar da civi yarasina benzemiyorlar hic. Peki ya kalbimin icinde zaman zaman sizlayan sey de ne?
Ya ruhum?
Ruha el deger mi ? Degmez. Ruh kirlenir mi? Asla.
Peki ya bu durup durup kalbimde geri tepmeye hazir sizi da ne? Eskiden daha da yogundu acisi, simdilerde cok nadir de olsa geliyor geri.
Fisildiyor meleklerden beri kulagima. O iste Tanri'ya secde etmeyen egonun sizisi.
Nasil olmus bu peki ?
Ego secde etmeyince eline gecirmis mi yularlari. Kahve ic diyor iciyorum, git dolaptan kurabiye al diyor aliyorum. Esimle kavga ediyorum, beni sevdigini soyluyor, icim kipir kipir sevgi kendini taniyor. Ama yulari elinde tutan gulme sakin, hep boyle yapiyor diyor. Mira gece uyaniyor anne diyor. Tam kalkmak uzereyken yataktan, yulari eline almis olan sesleniyor iceri, ne zaman biticek anne diye cagirman, bir gece de uyu sabaha kadar, diye. Mira agliyor, bir saat agliyor, susmuyor. Yularlari tutan daha da ofkeli. Ben aglarken kimse gelmezdi diye animsatiyor, besleniyor aninin acisiyla, daha da gucleniyor.
Sonra gun geliyor. Sabah oluyor. Gunes dogmus, gozumuz kamasmis, oyle buyulu, oyle mucizevi. Ne zaman, nerden, nasil diyorum. Olmus ama. Ol demis, OL'mus.
O gun gunesin onunde esimle kavga etmisim, seni seviyorum diyor, ben de deyip karnim agriyana kadar gulup halimize sariliyorum boynuna. Kalbim kus gibi, masmavi, dupduru. Ama bir his var, biri sanki etimi cekiyor, biri sanki civi cakiyor. Guluyorum inadina.
Mira uyaniyor, anne diyor, gidiyorum opuyorum, seni seviyorum, guzel uyu, al suyun, icim oylesine durgun, sesim oylesine sakin, itiraz etmiyor Mira yatiyor yatagina. Sabaha gorusuruz diyorum, tamam diyor. Yataga donuyorum, benden konusamayan yularin ucundaki, kocamdan dile geliyor, bir gece de uyanmadan uyusa diyor. Gulumsuyorum, goruyorum, taa yatagin yanina uzamis cekistirdigi etim, civiyi cakmaya calisiyor, geriyor da geriyor.
Ornekler birbiri ardina geliyor, yazmaya vakit yetmiyor.
Simdi Mira'nin okul zamani.
Ruha el degmiyor. Ruh ne temiz, ne kirli.
Sen kanarken de ayni gozle sana bakiyor, sen gulerken de. Sen dogarken de ordaydi, sen olurken de.
Buna Turiya deniyor. 4.asama.
Ruyada degiliz, Uyuyor degil, Uyanik degil. Turiya.
Isa kim peki ?
Neden carmiha gerildi ?
Bizim gunahlarimizi nasil temizliyor?
Isa BENIM - I AM
Babaya giderken benden gececeksiniz diyor. Hristiyan mi olacagiz yani ? Hayir.
Baba kim peki BEN - I
Nasil gunahlarimiz carmihta kaldi peki? Gunah neydi peki?
Carmihta kalan ben yapiyorum sandiklarimizdi. yapanin ben olduguna inanan hallerimizdi. Gunah yapilanlari, en kucugunden en buyugune utanmadan sahiplenmekti.
Oysa ne zordu birakmak. Ne kadar da onemsemistik kimliklerimizi. Savasmistik, uykusuz, ac bilac kalmistik. Simdi nasil yulari ondan alip O'na verecegiz. Biz mi verecegiz. Yular hicbir zaman onda degildi ki!
Severim hep hatirlarim. Bir kayik, baba kurekleri cekiyor, cocuk kucaginda oturmus, elleri babanin ellerinin ustunde, kurekleri cektigini saniyor. Sahilde anne el salliyor, cocuk cook mutlu, kurekleri cektigini saniyor. Kurekler babanin elinde. Cocugun eli babanin ellerinde.

Karisik mi oldu, hadi uyanalim o halde...

Hiç yorum yok: