15 Mart 2009 Pazar

Mucize cevap

Dunku sorun ayni siddetiyle bugun sabahtan beri devam ediyor. Sabah 6'da uyanan Mira aglamaya basladi, benimle beraber asagi inip oynamak istiyordu. Oysa ben gece ders calisip yorgun dustugumden ve de sabahlari aslinda babasiyla vakit gecirme zamani oldugundan ve en onemlisi de Mira'nin aglayarak bir seyi elde etmemesi adina yarim saat onu ikna etmek icin konustum. Ben ne konusursam, nasil guzel konusursam konusayim o susmadi. Taa ki ben yine avaz avaz bagirana kadar. Ve sonra susup babasiyla asagi inip oyuna basladi. Bense yine bitmistim.
Sonra ne uyuyabildim ne dinlenebildim, sadece ona gosterebildigim aglayarak birsey elde edemedigimizdi.
Simdi eline almis bir tukenmez kalem, ellerini boyamak istiyor. Yine guzelce izah ediyorum, ellerimizi bugun boyayamayacagimizi, nedenlerini. Ama o hayir dedi mi bitmis oluyor konu, ikna edilmesi imkansiz oluyor. Ve ben yine ofke icinde kalana kadar devam ediyor bu olay da.

Onlar alisverise gittiler ben gozyaslarina boguldum. Swamiji'ye email yazdim. Dedim ki Swamiji annem gibi ofkeli olmak, bagirmak istemiyorum. Bunun tek cozum gibi gorunmesine ragmen, kendimi iyi hissetmiyorum ve dogruyu yaptigima inanmiyorum. Lutfen bana yardim edin, ben sadece filin kuyrugunu gorurken, siz butun resmi gorebiliyorsunuz. Sorun neyse, benim ondan bagimsiz olmam icin bana yol gosterin. Sonra yolladim emaili, asagi mutfaga indim, hayalet gibi, suyumu koydum, yukari ciktim. Emailimde yeni bir email vardi, acaba Swamiji bu kadar cabuk cevap yazmis midir diye dusunerek actim. Buldugum emaili kopyaliyorum. Email iki gun once bir dost vasitasiyla gordugum ve mektup listelerine uye oldugum sifacemberi isimli bir gruptan geliyordu.

Rotanizi Koruyun

Tanri dedi ki:

Caninizi sikan bir mesele oldugunda, birakin bu durum kisa omurlu olsun. Hayatta olup bitenlerin sizin derdiniz olmasi gerekmez. Hayat eksiklikler icerdiginde siz kendinizi tamamlayin. Saskinliga dustugunuzde toparlanin. Yapacaginiz daha baska ne vardir ki? Zira hayatta korkunc olarak gordugunuz seyler, yasam ilerledikce daha az korkunc bir hale gelecektir. Cok muhim gordugunuz seyler daha az onem tasiyacaktir. Felaket bir sey, daha sonrasinda dusundugunuz denli felaket gelmeyecektir. Cok muthis olarak gordugunuz seyler de ihtisamini yitirecektir. Zaman, ihtisami da kargasayi da azaltir. Bilinc duzeyiniz dunyada olup biten herseyi daha onemsiz kilar.

Solmasi gereken seyler birakin solsunlar, gecmis izdiraplarin da solup yitmesi dogaldir; zira tum isiginizla gunduz gunesle dolu olan, gece ise yildizlarla kapli gokyuzune bakarsiniz ve onlarin isigi solmasi gereken seyleri soldurur. Daimi olan, daimi olandir. Daimi olmayan ise oyle olmayandir. Hicbir zaman da olmamistir. Cok daha muazzam bir ozden yaratildiniz. Siz kendi kendinizin de isigisiniz. Her kosulda o isiginizi yayabilirsiniz. Dalgali hircin sularda yol alirken bile pruvaniza yon verebilir, ufukta sizi bekleyen sakin sulara ulasabilirsiniz.

Dunya ve ondaki olaylar sizin dumeniniz degildir aziz cocuklarim.
Hayat yon degistirdiginde sizin de savrulmaniz gerekmez. Rotanizi koruyabilirsiniz. Yolunuza muntazaman devam edebilirsiniz. Tum yelkenlerinizi acabilirsiniz. Hangi ruzgarlar eserse essin yureginizi metin tutabilirsiniz. Eger ruzgar karsisinda zayif oldugunuzu dusunuyorsaniz, artik guclu oldugunuzu dusunun. Firtinada da, sukunette de ayni dengeyi koruyabilirsiniz. Surekli, bir aksiligin beklentisi icinde olamazsiniz ve eger boyle bir sey olursa da bunun sizi durdurmasi gerekmez. Herseye ragmen ilerlemeye devam etmeniz gerekir. Er ya da gec ilerleyeceksiniz. Erken olmasini tavsiye ederim.
Hayat onunuze ne atarsa atsin, geri firlatmaniz icin sizindir o. Hicbir seyin sizi yaralamasina gerek yoktur. Kendinizi hayat tarafindan saldiriya ugramis hissetmediginizde, iyilestirmeniz gereken hangi yarayi alabilirsiniz ki? Ne tipi ne de saganak sizi vazifenizden alikoyabilir. Hayattaki vazifeniz tipki acik sulardaki denizciler gibi saglam durmaktir. Bir korsan gibi
yurekli olun. Gozunun uzerindeki siyah bant yuzunden bir korsanin nesesi asla kacmaz. Gemi dalgalarla sarsildiginda da siki tutunur, saglam durur o.

Hayatin zor oldugunu ve onun getirdigi zorluklar karsisinda perisan olmaniz gerektigini dusunmek icin pek cok nedeniniz vardir. Fakat ya perisan olmak zorunda degilseniz? Hava nasil olursa olsun sarsilmaniz gerekli degilse ya? Ya sizin icin gozle gorulenden cok daha fazlasi varsa eger? Ya cok saglam bir soydan geliyorsaniz? Ya olaganustu derecede gucluyseniz?
Asli olarak gordugunuz seyleri birakabilseniz, hayatin nasil olmasi gerektigine yonelik inanclarinizi birakabilseniz nasil sarsilabilirsiniz ki? Bir deprem dahi dengenizi bozamaz. Deprem oncesinde, deprem suresince ve de sonrasinda siz hala ayni sizsinizdir.

Yasamin, tadi cikarilmasi gereken dortbasi mamur bir bayram olmasi gerekliligini savunan Stoa'ci bir yaklasimda olmanizi soylemiyorum. Demirden bir kazik gibi kati ve egilmez olmaniz gerektigini soylemiyorum. Esneklik gostermeniz gerektigini ifade ediyorum aziz cocuklarim. Tum lastik toplar bu esnemenin ve sicramanin nasil bir sey olduguna yonelik fikir verir. Ve sizler de aziz cocuklarim, gokyuzunun zirvesine sicramak, sonra esnekce Yeryuzune geri donmek, tekrar daha yuksege sicramak ve bunu dert etmemek icin varoldugunuz fikrini kavramalisiniz.

Ceviren: Engin Zeyno Vural
www.heavenletters.org

Paylasmak istedim. Canli bir ornek olmak istedim, sorularimiza Tanri'nin aslinda nasil da cevap verdigini gostermek icin.

Prem OM

8 yorum:

sufi dedi ki...

Sevgili Umam;
Benim de torunumla yaşadığım son olaydan sonra külahımı alıp önüme düşünmem gerekti.Seni okudum ama yorum yazamadım deneyimlerimin sana bir faydası olacağını düşünmedim. çünkü ben de belki filin hortumunu tutuyordum."Anneme benzemek istemiyordum ben de"Son yazımda bedenimdeki çatlaktan her ne girdiyse girdiğini anlattım kısaca.Örnek var benim önümde ve sevgili ayyüzlüm asla ağlattırmıyor çocukları ve onlarla inatlaşmamızı istemiyor.Çocuk ne istiyorsa ver onu diyor.Çocuk çay istiyor doktorlar vermeyin diyor biliyorsun.Pirim verin adamın canı istemiştir o çocukmu diyor.Canım yollarımız selamete çıksın inşaallah.Başarı ve sevgi dileklerimle.

Uma dedi ki...

Swami Chidananda'da bir gun havaalaninda cocuguna bagiran ve elini tokat atmak icin kaldirmis bir kadinin yanina gidip elini tutmus, ve O'nun Tanri oldugunu bunu yapamayacagini soylemis. Her ofkelendigimde, ofkemde kayboluyor gorundugumde hep bu bana dustur oluyor. Ancak her dedigini zaten cani tehlikede olmadikca yaptigim icin bu noktadaymisim gibi de gorunuyor. Tanri'ya ulasma yollari nasil binlerceyse, bu anne-cocuk egitimi de ayni sanki. Ben simdi sukrediyorum annemin bana bunlari yaptigina ama bana yap desen yapamiyorum. Mira'da secimini yasiyor aslinda. Ve biliyor musun bu sinav donemi aslen bunlari yasamamiz icin bahane edildi O'nun tarafindan. Umarim geceriz Canim benim bu sinavdan da...
Cok sevgilerimle...

Uma dedi ki...

Sufi:
Sevgili Umam
bu yazını daha önce okudum ama bir türlü yorum yazamamıştım bir daha okudum.Allah seni ne kadar seviyor onu daha iyi gördüm.
İlk ve ikinci torunum benim de yanımdaydı.Anne ve babaları yurt dışında.Anneleri benim yol kardeşim inanılmaz şeyler yaşadı senin Mira'n gibiler onlarda ağlayarak ifade ediyorlar.Biri diğerini uyandırıyor.Uyumaları saatleri buluyor, çoğu zaman da göz yaşıyla.Üzülmemek mümkün değil.Ama sadece anne ve babalarına yapıyorlar.Bunların hiçbirini bana yapmadılar en fazla onbeşdakikada uyuttum,ağladıklarında anlamıyorum sizi dedim.Sustular.Yemek yemek yerine çeşitli çikolatalarla yetinmelerine rağmen benim yanımdayken herzaman yemekleri bir seremoni ile hazır olduğundan, yemek sonrasına kaldı çikolata istekleri.Hayır dememeye çalıştım onlara.Sabahın 5 inde uyandıklarında ise sert bir dille daha kuşlar bile uyanmadı hemen uyuyorsunuz dedim, uyudular,Mutluydular ama
ne zaman anneanneye teslim ettim geri döndüm ve arkamda bir feryat koptu onu da son yazımda anlattım.Pirime neden az uyuyorlar diye sorduğumuzda pirim " ben uyuyor muyum ?"demişti.Onlar bizim öğretmenlerimiz daha öğrenecek çok şeyimiz var sanıyorum.Sana ve öğretmenine sevgilerimle dilek.

Uma dedi ki...

Birsekil yorumlara eklenmedi bu sekilde yaptim :) Guzel dostum oyle dogru soyluyorsun ki.Uyuma konusunda Pirinden baska birsey dusunmuyorum. Asil dogru onlarin zamanlamalari. Yasadigimiz sorun zaten neden o saate uyandigi degil hicbir zaman. Zaten anlayamadigim da bu. Mira oyle olaganustu bir cocuk ki. Onun kendisinden oldugu kadar bizim de ondan beklentimiz cok yuksek herhalde. O da oyledir, sakindir, soz dinler, anlar, bazen daha otoriter konusmak gerekir. Ama hep ozeldir. Hep cok cok ozel. Bu 3 aylik donem tamamen ne o ne de benim. Baska ruhlar kacmis sanki ikimizin icine :) Temizleniyoruz ya, ondandir diyorum hep, ama iste dayanamadigimda yaziyorum,yazdikca goruyorum. Allahima sukurler olsun onun gibi bir varlikla onurlandirildim. Bugunleri ben de gectigimde kahkahalarla aniyor olacagim ve en buyuk dilegim onun da her daim gecmiste yasadiklarini hep kahkahalarla anabilmesi. Benim gibi, bizim gibi olmamasi :))
Tesekkur ederim paylastigin icin ozel anlarini :) Cok degerliler benim icin...

Prem Om

nilüfer dedi ki...

her seferinde yorum yazip maydanoz olmuyum, evladim bile yok, işkembei kubradan atmiyim, vaaz verir gibi olmuyum diye yazmayayimm dedim ama duramadim:)

birkaç gun once sana akan O yada sen de OLan ve farkindaligina giren O (enerji), seni dev yapan, iste O'nun vazifesidir senden akip, tortulari temizlemek, ofke/kizginlik en buyuk tortu, sen demedinmi bana Ankara'da"there is no others" yaz bunu diye:) mira sen, sendeki; ofkeyi cikartacak ki; tortulari bedenin bilgisiyle farket, onu deneyimle bilgiye kat ve ozur dilerim, tipki tuvalete gitmek gibi, bedeninden at ve akasaya ekle...


o gun ben de sana bugun farkli bir gun demistim, ayni hislerle ve bedenimden giren Onu izledim 2 gundur sessizce, içim allak bullak, anneme ofke cikti bende de, gece orada kaliyorumya, tam gozlerim kapaniyor, sudan bir sebeple niiiiiilll dyor, pat kaciyor uykum, ama bu bir degil iki degil, iki gecedir 2 saatte bir ayni sey, ya yemek ver diyor, ya bezim oynadi duzelt diyor, ya yataktan asagiya kaydim beni cek diyor, karsimdaki bir vicdansizlik abidesi gibi gorunmeye basladi...uykusuzluk da iyice basima vurdu tabi, bu gece bagarmis ama duymamisim, hemsire uyandirdi, yanina gittim, agliyor, yatakta asagiya kaymis beni yukariya çek diyor, 80 kilo falan, anne bunu yapamam dedim, saat 03.00 herkes uyuyor, bakici adamlar uyaninca bekleyecegm kapida ve hemen yaptiracagim dedim, agliyor "neler cektim bir bilsen diyor kac saattir" diyor ki gozumu kapatali yarim saat olmamisti, nasil bir suçluluk hissiyle doldum, uyudum diye???o hasta bense uyudum!!!sucluluk hissini hissedince baktim olacak gibi degil asagiya indim, bahcede bagira bagira agladim,icimden, gozyasimdan kopan, akan temizleyen o enerjiye hamdederek..

bazi seyleri kabullenmedigimizde once bilgi (ki burada o bilgi, devlestiren enerjiydi) sonra deneyim akar, bedenin bilgeligi pek muthistir, bilirsin sende, once beden bilgiyi hisseder, sonra deneyim gelir, hani Sufi demisya filin bir ucunu tutuyorum diye, iste o, bakis acisi,yani eksikligimizi en iyi yansitan kelime,hepimiz deneyimle, filin bir ucunu tutuyoruz zamani gelince, fili afiyetle içimize alip ohh diyecegiz keyifle:)

sevgimle cok bi cok..

guguk kuşu dedi ki...

Sevgili Uma, öncelikle bu güzel, insanın ruhunu yumuşatan yazıyı paylaştığın için teşekkürler (hay allah teşekkür etmiyecektik dimi?:)). Senin ufaklığa gelince, tekrar düşündüm, neden ellerini tükenmez kalemle boyayamasın ki? bırakalım boyasınlar bence bu fikri kendi hayatıma da uygulamaya karar verdim. Ölümcül zararlı bir istek değil ki istediği aslında ve sonra çıkarılmasının da ne kadar zor olduğunu görmesi gerekiyor. belkide hep elleri boyalı dolaşmak istiyor. düşünsene şimdi insanlar ellerine kınalardan çok güzel şekiller falan yapıyor, döğmeler yapıyor. Neden oda minicik ellerini boyamasın. Yazıyı tekrar tekrar okuyacağım.

Uma dedi ki...

Dus'um her zaman dusumde anlat uyaninca unuttuklarimi :) Anlat ki uyanisin kacinilmazligini animsayip serinlesin yureklerimiz :)
Sevgili Guguk kusua annecim :)
Kendimi savunuyor gibi oluyorum yorumuna cevap yazarken ama Sevgili Sufi'ye de dedigim gibi. Ben zaten hic boyle seylere yapma etme demem. Ama onun niyeti baska bu siralar :) Herzaman ellerini ayaklarini boyar. hic umursamam. Simdi bir iktidar savasi var. Ben buyudum, istedigimi istedigim zamanda istedigim sekilde yapacagim savasi. Bunu bizimle ogrenmezse ve biz de bu vesileyle onun bize ogrendiklerini, baska bir sekilde bu ogreti karsimiza cikacak. Keske konu tukenmez kalemle yazmasi olsaydi. Ogleden sonra gunes acti burda, icim rahatladi yazdikca, yazdiklarinizi okudukca. Varliginiza sukurler olsun :) Simdi cikip ailecek hava alacagiz, hepimiz yenilenecegiz :) Kotu enerjileri bogaza birakip donecegiz....

Çırak dedi ki...

eyvallah :)