28 Ekim 2010 Perşembe

Yazma ustune karalama

Ne zaman sıkıssa kalbim ilk geldigim yerlerden biri burasi. Ne varsa bu beyaz ekranda ve hizli hizli bastigim ardi ardina gelen harflerin birlesiminde. Ne varsa...
Harfler kelimelere, kelimeler cumlelere, cumleler acilan sirlara erdiginde, yuregimden ilik ilik akar O'nun aski. Rahatlamisimdir. Yerimdeyimdir.
Peki ya hep akarken, hep yuregimdeyken, hep yerimdeyken. Gitmez elim hic yazmaya. Nefesim sakin, sesim sessiz, yuregim genistir oyle gunlerde. Elim gitmek istese de sig gelir butun yazilacaklar. O'nu yazamazsin ki. O'nunla akarken O'nunla aktigini da yazamazsin. Uzaklasmak lazimdir biraz. Ancak o zaman anlarsin yasadigini, hissettigini, dokundugunu. Ruyadayken nasil ruya oldugunu anlayamiyorsam, uyurken nasil uyudugumu anlayamiyorsam, O'nunlayken bilemiyorum. Biliyorum bilmesine derinden. Dunya isik tutuyor, ayna oluyor, goruyorum.
Dun Mira'yi okula goturdum, hep bizden uzak duran bir arkadasi kosa kosa geldi boynuma atladi. Beni mi ozledin dedim, evet dedi. Yapisti kaldi yanagi yanagima. Oysa birbirimize merhaba bile demezdik. Sonra bir baska cocuk, iki yasinda. Bacaklarima sarildi, atti sonra kendini kucagima. Sonra bir cop kamyonunun soforu, camdan sarkip dunyanin en guzel en sicak gulusuyle bakti gozlerimin icine. Mira optu optu butun gun boyunca. Kocam sarildi farklisin bugun dedi.
Iste bulusmustuk, kavusmustuk. Bu sefer oyle havai fisekli bir bulusma da degildi. Daha agir basli, daha sakin, daha dingin. Yurudum yurudum, doganin koynuna. O'nunla en rahat olacagim yere. Yuruduk beraber. Agaca, buluta, gole, dusen yaparaklara karistik, adim adim yaklastik, dolastik.
Vucut kullanimina amade, dolandi durdu , bakti, guldu sevdi, dokundu, sarildi, tam istedigi gibi, istedigi kadar...
Sana ne yazabilirim ki beyaz sayfa. Ne derse onu yazabilirim. Ne kadar derse o kadar. Nasil derse o sekil. Ne bir fazla, ne bir eksik.
Geldi hosgeldi, simdi birazcik kenarda kafami cevirsem gozlerimiz degecek. Gitse hasretinden terter tepinecegim. Iste o zaman geri gelip yazacagim bahanelere esitleyerek sikayetlerimi. Kah adet sendromu diyecegim, kah dolunay.
Seviyorum; O'nlu olmayi da, O'nsuzlugu ve oynamayi da. O'nsuz oyun olmayacagini ogrendikce daha da seviyorum hatta ...
Geri donup okuyunca yazilanlari bir yanim utaniyor sanki bana gelmis gibi anlatmis kelimeler diye
Sonra guluyor diger yanim, ben dedigim kim ki bastan basa Sen diyor...

3 yorum:

Evren dedi ki...

kendi yazma sebeplerimiz düşünürken, iki şeye odak noktası gibiydi. içimde birikenler ve anlatmak konusundaki becerilerim.
bu iksi birleşince ortaya okunulası şeyler çıkartıyor olmalı ki, yazmalısın diyordu herkes. annem babam dahil. bazen yazamam. her kelime, her ifade ediş, her cümle; eksik, amlamsız ve sığ kalır. artık öğrendim, kanırtmak demişti kozmik annem bu hallerime. hayatı zorlayıp çıkartmaya çalışmaya saklandığı yerinden. şimdi düşünüyorum da bıraktığında akşınıa zamanı geliyor herşeyin. nasıl olacaksa öyle. hangi yoldan gelecekse o yönden. önemli olan geldiğinde de egittiğinde de O'nun içinde olduğunu bilmek galiba.
hep anlatırım, bir durum karşısında, öğretldiği üzere, hayırlısı ne ise o olsun diliyordum. hayırlısının benim istemediğim yön olduğunu da biliyordum. öyle bir durumdu ki, ya a vardı ya b. ben içten içe a olsun istiyor, b'nin olması durumunda yıkılacağımı biliyordum. ama dedim ya öğretidilği üzere hayırlısı neyse o olsun diyordum. teslim olamadım. b oldu. ben ağladım. o kadar çok ağladım ki... sonra bir gün duan neydi dedim, hayırlısı... demek ki buymuş dedim. şimdi aklıma ne zaman düşse durur düşünürüm, üzülür insan yüreğim, ama ağlamam.

ne çok anlattım gene dimi?
Aşkla kal. Sevgiyle bak. Mirayla gül.

Uma dedi ki...

Hayirlisi dedigimizde (ozellikle ben de eskiden) Senin dedigin degil, benim dedigim olsun diyoruz icten ice.
Birseyi istemek oylesine kuvvetli ki, iste buzdagi oldugumuz kisim orasi. Ve teslim oldukca hayirlisina, O'nun rizasina (ki baska da aslinda secenegimiz yok, bu noktada hep guluyorum halimize:) iste o zaman eriyor buz dagi yavas yavas okyanusa... Aglaya aglaya b'yle kalmissin ya, kabul etmissin veya etmemissin kalmissin. Iste b aslinda O'nun ta kendisi. Senin o buzlarini gozyaslarinla eritiyor :)

Brajeshwari dedi ki...

:)
teşekkür ettim senin vasıtanla...