10 Eylül 2009 Perşembe

Felekten bir gun...

Oyle derler ya, Felek kim Turkcem yetersiz kaliyor ama gecirdigim gune uyuyor diye yazdim. Tanri'dan hediye bir baska gun daha yasandi ve bir degisme olmazsa da birazdan sona erecek. Bir yerlerde yazmis olabilirim. Rishikesh'te yasadigim surece cok onemli bir konuyu pratik etme sansim olmustu. Yapan ben degilim. Aylar boyunca hicbir planim ve hicbir isim olmadan yasadigim Rishikesh'te her gunum ayri ve hergunum kendimi tanima yolunda cok onemli olaylarla dolu gecmisti. Ve orada ogrenmistim kendimi O'nun ellerine birakmayi. Aslinda hep O'nun elinde oldugumu. Kendi basima hicbir seyi yapamdigimi. Istanbul'da bunu her daim yapmak guc oluyor. Cunku o kadar kosturmaca, telas ve etraftaki herkeste stres var ki, an meselesi kendini kaptirivermek. Cogu zaman basarsam da bazen benim de damarim tutuveriyor. Bir seyin cevabini beklemek zor gelip otuz kez aradigim oluyor mesela.

Bugun Mira'yi okula biraktim. Saat 11.30 da bir randevum vardi. Bendeki bazi esyalari birine teslim etmem gerekiyordu ve o saat icin randevulasmistik. Yola ciktim, sonra birden hep gittigim yolu karistirip kendimi Avrupa yakasina gecerken buldum. Koprunun ustunden tabi arkadasima telefon actim. Bana gayet rahat ben simdi noterdeyim dedi. E ne zaman doneceksin dedim. Ogleden sonra 2.30 dan sonra diye cevap verdi. Bu arkadasimin herzamanki haliydi. Ben saftim. Ama degisik bir sey oldu, randevulasma ve saatler konusunda son derece dakik ve titiz olan ben, hic kizginlik hissetmedim icimde. Koprunun ustunde karsida oturan kuzinimi aradim. Toplantidaymis yarim saat daha surecekmis. Iyi ben senin evine gider beklerim dedim.
Onceki gun bana soylemisti, kendisinde ozel bir misafir vardi. Ama evde olmasi beklenmiyordu, sabah cikmasi gerekiyordu. Bu misafir gurular gurusu diye bilinen Sih Yogi Bhajan'in ogrencisiydi. San Diego'dan gelmisti egitim vermek icin. Ben kuzinin evine gittigimde kendisi evdeydi. Hic duraksamadan odasina gittim. Biraz once olmasi gereken plan benim yaptigim bir yanlisla tamamen altust oldu ve ben kendimi burda buldum. Sizinle tanismak icin boyle oldugunu simdi anliyorum dedim. Kuzinim beni yanlis anladigi icin (malum Merkur geriledi diye kimse kimseyi anlamiyor artik :) ben evde degilim diye o da bulundugu yerde kalmaya devam etmis. Ben o evde 2 saat gecirdim. Varlik, 60 yasini coktan gecmis, kafasini kendi geleneklerinde baglamis, gozleri cipil cipil ve Askla bakan bu kadin vasitasiyla geldi sardi sarmaladi. 1.5 saat oturtturdu beni bir koltuk tepesinde. Eve ilk girdigimde yerimde duramaz haldeydim. Sonra inanilmaz bir meditasyon hali, sonrasinda ise Hiclik, ve hafif cokmus omuzlar. Sonrasinda gun olmasi gerektigi gibi devam etti. Bugun farkli birsey vardi, yerinde duramayan, husu icinde oturan, coken kisi Ben degildim. Gun boyunca butun bu hareketler yasanmis ve Ben hep disinda seyircisi kalmistim. Aksam esim bugun sende birsey var dedi. Seviyorum onun gozlerini O'nun gozlerini :)
Sukur bu hediye gune....

2 yorum:

feri iskilipli dedi ki...

ne mutlu size...Aslında hergün bizlere bir hediye...Önemli olan Bizlerin ''farkındalığı''!Siz farkında olanlardasınız anlaşılan...

Uma dedi ki...

Farkeden de farkedenlerdendir, degil midir :)
Guzellikleri paylastigin guzel bir siten olmasi dilegimle, kolay gelsin :)