23 Ocak 2009 Cuma

Swami Chidananda




Om Namo Bhagavate Sivanandaya
Om Namo Bhagavate Chidanandaya

Bu yaziya bu basliksiz baslayamazdim. Bir yandan odev hazirlamaya calisirken, daraldigim anlarda da bloga gereksiz seyler yapma pesindeydim. Profilime resim koymak gibi. Profilimi ilk olustururken, Rishikesh ile ilgili kendi albumumden fotograflar koymak yerine, herkese gosterilebilecek fotograflar olsun niyetiyle flickr'dan ekledim bir slayt show. Arada bakiyorum fotograflara, nereleri gosteriyorlar diye. Simdi yine gozum ilisti, guzel bir patika yol vardi. Neresi acaba diye tam kendimi o fotografa vermisken slayt geregi fotograf degisti, degisti ve Swami Chidananda cikiverdi karsima. Canimmmm ! Kalbimin ici sizladi yine veya titredi mi desem, huzurla. Swami Chidananda aslinda gurumun gurusu. Yani Swami Sivananda'nin el verdigi, Swami Muktananda'nin gurusu. Swamiji bir gun turist gibi mabet gezmek yerine, Tanri'nin ayakta mabedi olan Swami Chidananda'nin ziyaretinin nasil olaganustu bir deneyim olacagini anlattiginda, icim kipirdamisti. Keske gorebilseydim, ama artik kimseyi huzuruna almiyorlardi, bazen cok eski takipcileri rica minnet girebiliyordu. Swamiji'ye gidip sordum, ben de gorebilir miyim diye. Her zamanki gibi uzaklara daldi, bir gun goreceksin dedi. Bir sene sonra esimle gittigim donemde, oyle bir ayarlama yaptilar ki bizim icin, hala dusununce tuylerim diken diken oluyor. Neyse sonucunda huzurunda 20 dk kadar meditasyon yapma sansimiz oldu. Bir yazida anlatmistim gecmiste. Onunde degildik, ama O, O'nun huzuru bir yorgan gibi ustumdeydi. Hayatimda yasadigim en olaganustu deneyimlerden biriydi. Huzurun, O'nun adi, kendisi olan Huzur'un bu kadar dokunabilir oldugunu ilk kez o gun deneyimlemistim. Simdi birden karsimda gorunce fotograflarini yazasim geldi O'nu.
Swami Chidananda Hindistan'in St Francis'i olarak bilinen aziziydi ve hala da oyle. Eylul ayinda ebedi mekanina gittiginde artik O heryerde, hepimizleydi. Italya'ya yaptigi ziyaretinde O'nun savundugu ogretinin otesinde, tasidigi Var'lik insanlari hayrete dusuruyor, sormadan edemiyorlardi. Swamiji siz yeniden doguma inaniyorsunuz. Onceki hayatinizda St Francis miydiniz? Swamiji gulerek cevap vermisti, hayir hayir ama yakininda biriydim.
Bir gun ashrama katolik bir rahibe gelmis. Rahibe Hz Isa'ya gonulden bagli, Swami Chidananda ile ilgili soylenen onca seylere ise inanmaz bir tavir icindeymis. Noel kutlamalarinin yapilacagi salonda toplanmis herkes. Herkes Swami Chidananda'nin gelisini bekliyormus. Hikayeyi anlatan arkadasimiz soyle devam etmisti. O donemde Swamiji'nin sagligi iyi degildi ve iki kisinin koluna girerek destek vermesiyle ancak yuruyebiliyordu. Rahibe yanimda oturmus karsimizda duran Noel agacina ve altindaki dekorasyonlara dalmis, sakince beklemekteydi. Swamiji'nin gelisinin farkedilmesiyle salonda hepimiz ayaga kalktik. Rahibe de benimle beraber kalkti ve merakla egilerek Swamiji'yi gormeye calisti. O'nu gordugu ani ise rahibe "Sanki benim Isa'm geldi" sandim diye aglayarak soyluyordu.
Swamiji herkesin herseyiydi, inandiklari hersey...
Swamiji bir kugu gibi zarif, bir pamuk kadar hafifti.
Bir konusmasinda bile duymamistim, ben Swami Chidananda dedigini. Bu beden, bu Swami diye konusurdu hep, konusurken O'nun sesi duyuluyordu, beden ise o sure icinde giydigi kiyafetiydi.
Ilk Hindistan'a gittigimden itibaren Swami Sivananda hep takip ettigim Satgurum'du. Ama Swami Chidananda'da dokunabildigim O'nun Var'ligi hala ve her daim benimle.
Bilgisayarima geldigin icin sukran duyuyor, ayaklarinin onunde egiliyorum saygiyla Swamiji...

2 yorum:

tutsak dedi ki...

Bu gün nereye gitsem bana sus dendiğini duydum oysa yüreğim öyle dolu ki isyan etmek için. HİÇ'liği hatırlattınız; HERŞEY olabilmenin yolunu. Ve ben de bugün onu yazdım blogumda.

Uma dedi ki...

----------------------
OM