5 Ocak 2009 Pazartesi

Baris

Ne yazacagimin hic onemi yok. Icim kayniyor. Iyi degil bu sefer. Yine temizlik zamani. Dun gece ruyamda tasiniyormusuz. Evi topluyorum, bir yandan da temizliyorum. Ama nasil pis nasil pis. Butun o birikmis topak olmus tozlari goruyorum. Temizliyorum. Sonra Hindistan'da yururken goruyorum kendimi. Devamini sabah hatirliyordum ama simdi unuttum. Ruya tabirinde nedir cok bilmem ama kendi adima biliyorum ruyamin yorumunu. Tasinma vakti geldi! Oturdugum mekandan her neresi ise. Yeni yere gidebilmek icinse icinde bulundugum yeri once tamamen temizlemem lazim. Benim onume ise bu siralar hep Israil Filistin cikiyor. Aklima ben ve Mira geliyor. Mira 2.5 yil olacak benimle beraber Tanri'nin cocugu. Soylemesi kolay, yasamasi cok cok zor. Cunku her adimda gosteriyor icimde temizlenmesi gerekenleri. Temizlemek ise cok cok zor. Cunku once kabullenmek, sonra kontrolu birakmak, sonra ise degismek gerek. Ve boylece temizlik kendiliginden gereceklesecek, gerceklesiyor. Ama nerde her daim bende o yurek.
Hayal mi ? Hicbirsey hayal degil. Hicbirsey zor degil. Hersey plan dahilinde gelisiyor. Ama benim planim degil O'nun. O yuzden bazen ne ben, ne Mira ne de sevgili buna riza gosterebiliyoruz. Iste o anlarda tek istegim zamanin durmasi. Neler oldugunu daha iyi gorebilmek. Icime iyice bakabilmek derinden. Zaman ise oyle kisa ki. Kacirabiliyorum bazi detaylari, sonra yeniden gosteriyor yuzunu. Gormek ! Gorene kadar devam ediyor oyun. Ben bugun Mira'ya sinirlendim diye uzuluyorum.Israil ise Filistin'i öldürüyor. Icimdeki siddet Israel'den bomba olarak dusuyor Filistin'e. Kendimden gecip baktigimda hersey oyle mukkemmel ki. Annemle babama sukrediyorum bana yaptiklari sanilan butun yanlislari icin. Ve biliyorum simdi benim yanlis diye gordugum seyin de Mira'nin yararina olacagini bir gun. Ama bu kadar basit degil oyun. Yaptigim davranisin icimde karsiligi yoksa, kalbim aciyorsa, demek ki degismek gerek. Demek ki bu bir egitim sureci. Demek ki ogrenmek gerek. Ve ben her sinirlenisimde daha cok bakiyorum kendime, bir sonraki seferi elimde olmadan dusunuyorum, elimde olmadan planliyorum. Ama birsonraki sefer tam da olmasi gerektigi gibi yasaniyor. En cok hep sunu anliyorum, hazirlikli olmak lazim, her daim, her firtinaya. Cunku firtinanin ne zaman gelecegi belli olmadigi gibi, icimde neleri yuzeye cikarip firlatacagi da belli olmuyor. Ve icim durgun degilse dışım köpürüyor.
Teslim olmak icin dua ediyorum, kontrolu Babamin elindeki kureklerde oldugunu her daim hatirlamak icin dua ediyorum, O'nunla ahenk icinde olmak icin dua ediyorum, icimdeki savasin bitmesi, ve sonunda dunyaya barisin gelmesi icin dua ediyorum.
Mother Theresa "everything starts with prayer" (hersey dua ile baslar) demis. Baslasin istiyorum, ve de bitsin!

5 yorum:

Geveze Kalem dedi ki...

Barışın gelmesini istiyorsak, barışın olmadığını kabul ediyor olmuyor muyuz? İlahi(sonsuz) kaynaktan barışı hem kendi yaşamımıza hem de dünya üzerine yükleyebilmemiz için, barışın tüm bu sahalarda mevcut olduğunu düşünmemiz(canlandırmamız)gerekmiyor mu? Her yerde sevginin olduğunu, sevginin filizlendirdiği her alanda bolluğun da olduğunu düşünerek, bunu gerçek kılmaz mıyız? Sevgiyi genişletip, belki de az sonra bir bomba sallayacak kişinin yüreğine kadar dokundurmamız gerekmiyor mu? Bunları gerçekten soruyorum sevgili Uma. Ben bunları okuyorum tüm bu kavramlar içinde ve bunlara inanıyorum. Sevgi her yerde kökleniyor şimdi, şu anda. Başkalarının "kötü" dedikleri bile bizim sevgi çemberimizde. İnsanlık hızla iyileşiyor, yaralar sarılıyor, masalarda barış görüşmeleri yapılıyor...şu anda! Bir çocuk karnını doyurdu sıcacık bir çorbayla..şimdi! Bir İsrail askeri Filistin'yi görünce arkasını döndü, görmemezlikten geldi. Ve biliyorlar ki tüm bunlar yakında bitince, aynı kafede, karşılıklı masalarda kahve içiyor olacaklar...ŞİMDİ! Şuradaki ailenin kucaklaşmasını görüyor musun? İsrail'li mi, Filistin'li mi bilemedim, hem ne fark eder ki? Çocuklarına sımsıkı sarılmış anne-baba, büyüklerini ziyarete gidiyorlar. Geceye kadar süren tatlı bir sohbet edecekler...şu anda!
Ve ben, ve sen, ve o, ve hepimiz nasıl da neşenin, sevginin ta kendisiyiz, farkında mısın?
Ve her şey böyledir sevgili Uma.
Ben bunları görüyorum...

Sevgilerimle...

sufi dedi ki...

Can Dostum,
Herşey öyle mükemmel ki senin de dediğin gibi. Dedeme bir gün sordum "böyle olaylara sizler üzülmezmisiniz ?" diye."Üzülmesem de cızlar kızıım !" dedi.Bizim de ister istemez içimiz cızlıyor.Allah'ın adaletinin nasıl işlediğinin fehmine varmak kolay değil."Dede erik çalar torunun dişi kamaşır."derler ya, göremediğimiz şeyler için yorum yapmak istemiyoruz bizler de.Mevlana'nın bir hikayesinde kısaca anlatacağım belki de biliyorsundur ama "Adamın biri bir dua eder ,rabbim bana çalışmadan yorulmadan bir rızk ver diye, birgün kapısından bir öküz girer ve o da rızkım geldi diye onu keser ve afiyetle dostlarıyla yer. Öküzün sahibi gelip öküzünü ister,geri alamayınca Hz Davut'a şikayet eder.Davut ta önce geri ver der.Ama sonra bu cezayı geri alır. Çünkü öküz sahibinin dedesi öküzü yiyenin dedesinin bir sürüsünü yoketmiştir.Allah'la görüşüp bu bilgiyi ondan öğrendiğini söyler.Canım; mailine cevap veremedim beni bağışla.Ben o güzeli nasıl anlatabilirdim ki? Kelimeler onu anlatmaya inan ki yetmezdi.Ama isterim ki yüzyüze görüşelim bir gün.15 ocakta İstanbul'a geleceğim. Sevgiler senden sana, erenler seninle olsun derim.Dilek.

Uma dedi ki...

Sevgili Geveze ne mutlu sana bunlari gercekten yureginden gorebiliyorsan. Dunya dedigimiz ne ki? Icimizin aynasi. Benim ve benim gibilerin icindeki siddetlerin toplaminin yansimasi Israil-Filistin. Ben sorumlu hissediyorum kendimi ama gidip orda savasacak seviye degil bu sorumlulugun seviyesi. Icimi temizlemem gerekliligi bu benim icin. Ben degisirsem dunya degisir. Biliyorum. Sen degismissin, dunyan sana oyle gozukuyor ne mutlu sana :) Ama ben icimdekini bilirken onu gormezden gelip hayal kurmayi tercih etmem. Senin yazdigin o guzel cumleler benim icin hayal. Inanmiyorum, cunku simdi olen cocuklari goruyorum sadece. Bana onlari gosteriyor O. Var bir nedeni. Derine daliyorum. Biliyorum gosterir, ogretir, temizler...

Geveze Kalem dedi ki...

Ben değişmedim ve dünyam bana öyle güzel gözükmüyor Uma. Sadece anladığım şu ki; eğer bu olaylara karşı bedensel bir yardımım olamıyorsa (ki olsa bile), "hayal" dediğin güzellikleri oralarda yeşertebilmek için, vargücümüzle bu güzellikleri düşlemeliyiz.(dilemeliyiz-tahayyül etmeliyiz.) Bizler içimizdeki tanrısal parçacığı(özü) böyle işlevsel kılabiliriz. "Şu anda ölen çocukları, savaşı görüyorum sadece," diyorsun ya, bunları tabii ki göreceğiz çünkü bunlar bizim mükemmel dünya görüntüsüne kavuşabilmemiz için görmemiz gereken olaylar. Göreceğiz ki hepsini sevgiye çekeceğiz. Göreceğiz ki karanlıkta kalmış her şeyin aydınlığa kavuşması için var gücümüzle yeni dünyayı düşleyeceğiz. Düşlemekten kastım görmezden gelmek değil ki. Dua etmek! Dilemek! Yalnız ölen Filistilerin ailelerine sabır dilemek değil. Yalnız bombaların atılmamasını dilemek değil. Yalnız İsrail'in askerlerini o bölgeden çekmesini dilemek değil. Herkesin kalplerinin sevgiyle dolu olup, hiç bilinmedik ve en doğru çözümün gerçekleştiğini dilemek benim bahsettiğim. Bu savaşta da olduğu gibi birçok savaşta ve mücadelede, her yaşanan bize bir şeyin habercisi değil midir?
Hani nerede hep bahsettiğin teslimiyet? Yok mudur bunda da bir hikmet?

Evet, dünya dediğimiz, realite sandığımız her şey içimizin aynası. İçimizi temizlemeliyiz ki dünyamız da temizlensin. Ne güzel yazmışsın.
Bakma, sana değil kendime yazıyorum bunları. Yoluma döşediğim taşlar oluyor bu yazdıklarım. Üstünden geçtikçe yere sağlam yapışıyor.;-)

Sevgilerimle...

Uma dedi ki...

Ahh Gevezecim,
Yaziyorum teslimiyeti, ama olabilsem tumden teslim "O" olurum karsinda, beni hic goremezsin. Oysa bu ben kimim guncesi, benim karanlikta kaldiklarim, icimin acidiklari, temizlendiklerim. Sen baska ben baska yuruyecegiz belki bazi noktalarda, ama gittigimiz yer hep ayni :)
Israil-Filistin konusunda da icim ferah, O'nun adaleti oldugunu biliyorum. En hayirlisi olacagini da. Ama ben simdi icimdeki seylerle bir goruyorum disimda gorduklerimi. Firsat biliyorum sadece temizlenmeye.
Sevgilerimle,