20 Aralık 2008 Cumartesi

Er kisi

Sri Ma Anandamayi bir satsang sirasinda sorulari yanitliyormus. Kadin muritlerden biri sormus:
Ma ogretide der ki Tanri'nin Cemaline erebilmek icin erkek olmak gerekirmis. Nasil oluyor, dogru mudur bu?
Ma cevap verir: Evet dogru.
Ve etrafindaki kadinlara ve erkeklere bakar ve devam eder: "Ama ben bu odada hic erkek goremiyorum"

20. yy'in en bilinen, azizelerinden biri Sri Ma Anandamayi. Rishikesh'te kalirken olaganustu bir dogumgunu supriz paketimin icindeydi onun ashramina yapilan ziyaret. Dogumgunu ise bir omurde yasanacak belki de ancak bir kere yasanabilir bir gundu. Yillar boyunca her dogumgunumde aglamistim. Beklentilerim vardi, cok dusuk olsalar da varlardi, benim icin onemlilerdi. Ve hemen hic bir dogumgunumde gerceklesmezlerdi. Ben ise o geceyi aglayarak gecirirdim. Hindistan'a gittigim ilk sene kalbime kazinmisti bu beden olmadigim. Oyle rahatlamistim ki pekcok anlamda. Ozgurlesmedeki ilk adimdi o benim icin. Gelen dogumgunumu hic umursamiyordum. Ben bu beden degilim, hic dogmadim, hic olmeyecegim, neyi kutlayacagim diyordum. Esime (ki o zaman esim degildi) ben bu konuyu astim artik, bu sene dogumgunumu ister kutla ister kutlama diyordum rahat rahat.
Dogumgunum gelip cattiginda Tanri hayatimda yasayip yasayabilecegim en mucizevi gunu vermisti bana.
Sabah saat 5.oo am'deki meditasyondan sonra Shiva Puja supriz.
Shiva Puja'yi yapan rahip, guzel ruh Swami Gurupriyananda'nin odasinda kahvalti supriz. Kendisine daha onceden hediye edilmis bir muzikli dogumgunu kartindan H.Birthday sarkisi, Hint usulu kahvaltinin ustune dikilmis mum.
Kaldigim ashrama geri dondum. Baska birinin dogumgunu kutlamasina. Kimse benim dogumgunumu bilmiyordu. Birden beni one cikardilar (Biri biliyormus). Hindistan'da Tanricalarin dogumgunu nasil kutlanir gorun diyerek, boynuma cicekler asarak, mantralar okuyarak, gul yapraklarini mantralar esliginde ustume atarak bitti toren.
Ogleden sonra sevgili Gabriel beni alip Dehradun'a goturdu. Ma Ananda Mayi'nin ashramina. Orada yasayan bir baska Muhtesem Ruh'a, Swami Vijyananda. Boynuma Ma Anandamayi'nin boynundan cikardiklari cicekleri taktilar, mendilini hediye ettiler, guller verdiler. Swami Vijyananda'nin o guzel kalbi ise hala kalbimle atiyor.
Tanrica tapinaklarini ziyaret, teleferikle daga cikma.
Siddhi Ma'yi ziyaret (Hanuman Temple-Neem Karoli Baba)
Niye bu kadar yazdim. Hem benim balik hafizama guven olmaz. O gunu Tanri'dan en guzel showu olarak kalbimde detaylariyla kalmasini istedigimden. Ki simdi bile unutmusum bazi yerlerini... (Mesela ben senelerce kimse benim dogumgunumu hatirlamiyor diye uzulurken, o gun kahvalti yaptigim cafede oturan turistler bana donup, pardon bugun sizin dogumgununuzmus, nice mutlu yillara, demislerdi...
Tanri bir kere sizi altust etmeye karar verdiyse, sakasi yok, hucrelerinizin tamami yer degistirir bu altustte.)
Hem de Er kisileri anmak icin.
Ashram'da cok sevdigimiz bir arkadasimiz vardi. Scott cok senelerdir ashrama gelip uzun donemler boyunca kaliyordu. Cok guzel bir insan olmasina ragmen, bunca sene ashramda kalan birine benzemezdi pek, insanca yonleri pek coktu...Sohbetlerimiz sirasinda ortaya cikmisti ki Scott'in bu hayat suresince Hindistan'da yasayan tum aziz, azizeler ve erdemli kisilerle birlikte olmustu. Nasil oluyordu da bunca temastan sonra hala Gercegi kabul etmekte direniyordu.
Simdi ben bu Er kisileri yazdim. Gurudev Swami Shivananda (O'nun bedenini gormemis olsam da O'nu gordugumu biliyorum), Swami Chidananda, Swami Muktananda, Siddhi Ma, Swami Vijyananda, Swami Premananda.
Soyle benim kucuk kizim. Bunca temastan sonra hala nedir derdin? Bilmez misin su anda bulundugun yer en dogru yer. Tanri seni zor durumda birakmayacak kadar cok seviyor. Kimseyi birakmadi ki seni biraksin. Her şerde bir hayir gercekten var. Biliyorsun ki dogru yoldasin, yuzun gunese donuk. Nedir bu durup durup geri donup, yuzum gunese gercekten donuk mu sorgulaman. Guven, baktigin gunes, BEN'im. Teslim ol. Seni sadece BEN goturecegim. Hicbir caba, hicbir meditasyon, hicbir kitap, hicbir ogreti degil. Sadece BEN. Kurcalayıp durma hayatini, en mukemmeli yasadigin, daha otesi yok, senin iyiligin icin tasarlandi butun dertler tasalar.
Arkana yaslan, kurekleri Baba'nin cektigini hatirla, bu seyahatin keyfini sur. Nehirin sularinda (Ganj olsun benimki) usul usul gidecegiz. Firtinalardan korkma kurekler benim elimde. Yolun sonu OKYANUS.

8 yorum:

sufi dedi ki...

Can Dost;
Bu nehrin adı her ne olursa olsun ummana yaklaştıkça sesini keser sükunete kavuşur , yayılır ve genişler...Kavuşma deltasında sularını için için kimliksiz bir teslimiyetle Ummana akıtır.Dağları tepeleri ovaları aşarkenki o şarıltı o bağırtısından hiç eser kalmadan vuslata erer, diğer ummana ulaşan dost ırmaklar gibi.Varsın O olduktan sonra ER ya da DİŞİ adları anılmaz olsun...

Uma dedi ki...

ben cok gurlemekteyim bu siralar, yuce daglar asiliyor besbelli, arkasindaki koskocaman gunes ise simdi goremesem de BENIM...

sufi dedi ki...

Can dost ben sana gürlüyorsun demedim.
ilk yazılarına göre ne kadar sakin kani, sükunete kavuşmuş dağları ovaları aşmışlığını dedim.Belki de nereden gelip nereye gittiğimizi resmetmek istedim, birlikte elele.Sevgiler senden sana.

Uma dedi ki...

Sen de onun sesisin, ne guzel su serpiyorsun yanan zihnime...
Kalbim hala huzur icinde haklisin, ama hayat bu siralar beni cok gurletti, oyunu degil onu yazdigim soyledigim icin sukunetimi goruyorsun. Oyun ise kendi dongusunde bir gun yuksek, bir gun alcak volumlu, ve her daim kendi dongusunde devam edecek donmeye, degil mi guzel ruh ?

Nilambara dedi ki...

Sevgili Uma, nasıl da güzel bir sürpriz kutlama olmuş :)
beklentisiz teslimiyetin ardından yaşadığım hoş deneyimleri hatırlattın, gülümseyerek izlediğim...

Esas olan yürekten aşkla teslimiyet değil mi? Tüm azizler, azizeler ile birlikte olmak ya da senelerini vermek değil...
"kimse bilemez kim yolun neresindedir, ne durumdadır O'ndan başka.... kimseyi ne övmek ne yermek ne de yargılamak ne haddimize..." sonuçta her koyun kendi bacağından asılıyor... önce kendimden sığınırım O'na, kimse değil önce kendi en büyük tuzak insanın kendisine...

Uma dedi ki...

Tuzak :) Ben rusvet diyorum buna bazen. O'nu istememi geciktiren annem O benim. Oyalan burda diye bir o oyuncagi bir digerini veriyor kucagima. Aglamaktan gozlerim sissti benim, kucagina da aldi ama, hala kucaginda bile oyuncak gostermeye devam ediyor :) Biktim oynamaktan soyle simsiki birbirimize sarilip, birbirimize karisacagimiz gunu bekliyorum, bugunu....

Evren dedi ki...

... bir fal baktım. bu yazı çıktı karşıma. bu sefer gittim: sonsuz bir okyanusa...

Uma dedi ki...

O gittigin okyanustaki hislerini iyi seyredersen, gun icinde daha cok o hissi yakalayabiliyorsun :) Sonra alistin mi bir daha baska yerler kesmiyor :)