10 Şubat 2013 Pazar

Yasam


Hep ayri ayriyiz. Ben var ve bir de sen. Bazen biz var, ve bazen siz. Hep ayriliklarla yasiyoruz. Bir turlu anlayamiyoruz BIR'in anlamini. Birgun kavriyor kalp, diger gun kaybediyoruz zihnin oyunlariyla ugrasirken.

Ben ve benden cikanlarla kuruyoruz dunyalarimiz. Gorunen bir dunyamiz, dunya anamiz varsa da, aslinda milyarlarca dunyadan olusuyoruz. Herkesin kendi dunyasi. Ic dunyasi diyor kimi. Oysa icerde bolumuyor ki hayat. Herbirimizi topluyor, sariyor, sarmaliyor, sıkıştırıyor, bir kibrit kutusundan kucuk bir alana hepimizi ve butun kainati sigdiriyor. Kimi gunler kavriyorsun kalbinle, bir nefesi icine cektiginde iste diyorsun, bu kadar. Sonra verdiginde nefesi kayip gidiveriyor elinden kavrayisin.

Hep bu bilgiyle yasamak istiyorsun, oysa o kadar cok gun var ki, kaybolmaktan kendini alikoyamiyorsun.
Bir bakiyorsun almis bir baskasinin ruzgari seni, tasimis baska denizlere. Nerde oldugunu bile bilmiyorsun. Cogu zaman gecmiste, gecmisin bazi kapilarinin arasinda sıkışmış, kendini suclarken buluyorsun. Saniyorsun ki oyle olmasaydi o zamanlar, simdilerde kaybolup gitmezdin boyle baska diyarlarda.

Baska bir an yine kabul ediyorsun, simdinin gucunu. Gecmisin hizmetini. Gelecegin hayaliligini. Sukrediyorsun gelen erdeme.

Sonra bir koltuga oturup seyrederken dusen kari, dusunuyorsun, savastan dondukten sonra kendine gelemeyen askerleri.  (PTSD) Travma sonrasi stres bozuklugu'nun yasamlarini nerelere goturdugunu.

Sonra karlar birikince ust uste yine dusunuyorsun gecirdigin savaslari. Ve sana kalanlari.
Bugunlere sukrediyorsun. Guzel gunesli gunlere, ama bir kere daha bir kere daha bir kere daha anliyorsun, artik aciya yer kalmamis bu bedende. Bir aci daha degse ölmek istiyorsun. Ama isin iyi yani silahlarla degil, haplarla degil, bileklerini keserek degil, oturdugun koltukta, simdi, burda sadece durarak olmeyi ogrendigini biliyorsun.  Ve o gunu dort gozle bekliyorsun...

4 yorum:

guguk kuşu dedi ki...

geçen gün ölümle ilgili çok güzel iki dize okudum:)

Uma dedi ki...

okudum gercekten cok guzeldi
ama o bedensel olumle ilgiliydi daha cok :)
cok etkilendim ben de

nilüfer dedi ki...

http://www.sabitfikir.com/soylesi/edebiyatdisi-olume-hayranlik-duyuyorum

Bu kadını hiç okudun mu Uma? Sohbetleri de kitapları da bir güzel insan :)


Bi de ayrılık hissetmemiz gayet normal. Tasavvufta da ne kadar insan varsa o kadar Tanrı algılayışı var. Çünkü her birimizde bir başka özelliği ile tecelli ediyor. Yani dengelerimiz farklı. Sadece nokta aynı. Onu buldunmu birlik. Kaydınmı ayrılık. Kaymak da dünyasal. Burda sen de seninle tecelli oluyor. Hangi isimle sendeyse öyle. Kabul ve teslimiyet kendindeki sene; ÂŞKa...

Ne diyor Mevlana;

A bu dünyanın canıyla diri olan, utan, neden böyle dirisin sen? Âşksız olma ki ölmeyesin; âşkla ölki diri kalasın.
Rubailer 9

Uma dedi ki...

evet senin blogunda okumustum bir kere ama onun haricinde tanimiyorum.

Bakacagim

Sagol cancagizim :)