3 Haziran 2011 Cuma

Ozur

Bir seneye yaklasiyor Kanada'ya gelisimiz. Adaptasyon donemi diye birsey yasamadigimi dusunsem de simdi gecmise baktigimda -25 derece kis gununde evden cikmamayi tercih ettim. Ruzgarlarin beni nasil dagittigini bildigim icin, ruzgardan kosarak eve sigindim. Mira'yi okula birakir birakmaz, az zaman okulda kaliyor diye kendimi eve kapadim. Cunku bir yere gidip gelecek vakit kalmiyordu o okuldayken. Boylece yapilmasi gerekenleri haftasonuna iteledim. Haftaicinin tamamini evde gecirdim. Mira'yi erken cikardim okul oncesi, hava alsin diye. Iste o arada aldigimca ben de havalandim. Mira'yi okuldan sonra kizak kaymaya goturdum, o kayarken ben donarak ona baktim. Onun zevk almasindan zevk aldim. Gecen aylar sonucunda kendimi kaybettikce kaybettim ki bunda kotu birsey yok. Uma kuculdukce hizmet buyuyor. Ancak asil yaptigim seyi gormezden gelmek en buyuk kacisti.

Ocak ayina kadar askla gecti. Guzel insanlarla O'nu konustukca kalbim tasti, Ask koyulasti. Sonra ben kimim ki bunlari konusuyorum diye geri cekiliverdim herseyden. Buraya kadar yanlis birsey yoktu aslinda. (Aslinda yanlis yok ama olani yaziyorum iste) Sonra kis kosullariyla elimi etegimi herseyimi geri cekince ne oldu? Ben ve O basbasa kalmistik. Peki dayanabildim mi buna. YOK!

O siralarda karsima cikan ilk arastirma konusuna ativerdim Uma'yi. Oysa sevgilisi onu herkesten cekmisti kendine. Ama Uma kaldiramadi bunu. Mira'nin sagligi dedi, diger cocuklar da benim cocuklarim dedi, faydali seyler ogrenmenin ve de ogretmenin isiltisiyla O'na donuverdi arkasini. Aslinda donmedigini hep bilse de oynamayi ozlemisti. Yalniz hisediyordu cunku kendisini bu kis aylarinda evde. Bilerek oynamanin bir zarari yok diyordu. Bir kadehten birsey olmaz diyen eski bir alkolik gibi hani. Ya da bir sigara ictim diye yeniden sigaraya baslayacagim anlamina gelmez diyen tiryaki gibi. Gayet oyle olur, oldu!

Gecen senelerde evinde televizyon bile yoktu oysa. Belki 1 saati internette gecirirken, simdi eve kapandim yapacak sey yok diyerek, yapmasi gereken seyleri bile itelemeye baslamisti. Neydi, sunu da okuyayim, bunu da ogreneyim, sunu da anlatayim. Ama daha olmamisti ki Uma. Once pismesi gerekiyordu herseyden once. Hersey aracti ya. Uma oynamak istemisti bu kis aylarinda eve kapaninca.

5-6 saat internet, 2 saat televizyon eni konu mesai yapiyordu ve mesaisinde hep aci hikayelerle dolduruyordu sistemini. Oysa inandigi sey bu muydu? Inandigi sey sen degisirsen dunya degisirdi. Peki dunaynin yanlislarina inanmak miydi bunun yolu?
Ahh Umaji bikmamis miydin oynamaktan. Al iste sana sonunda o geride biraktigin haline geri dondun yine. Simdi yine biri sana yandan bakinca aliniyorsun, hicbir seye tahammulun yok, insanlarin surekli hatalarinda gozun, az kaldi dedikoducu da olacaksin.

Ogrenmistin oysa seni senden birtek O kurtarabilirdi. Sen dunyaya indikce bu kiyafetleri giyiyordun. Soyunuyordun artik, nerden cikti bu usume yine.

Mira'ya diyorum ki hep ayni seyleri yapip yapip ozur dileme, al iste karsinda ben hep Senden kopup Sana geri donuyorum ozur dileyerek. Mira'ya soylemesi ne de kolay oysa...

Swamiji'ye 14 gun kaldi, su anda icimdeki O muazzam aski oksayabiliyorum sadece ama yakmiyor sicakligi. Iste bu kadar basit bu olay. Icinde yerlesmis Tanri'yi boyle goremez olursun birden. Sadece bilirsin orda ama yasayamazsin O'nu.

Umaji hayati kacirdin bu gecen aylarda, sensiz yasandi, sense birseyleri kurtarma cabasindaydin. Uyandin di mi? Biraz gec oldu ama yine de gunaydin...

Hiç yorum yok: