25 Mart 2011 Cuma

Ruya

Bu sabah ruyam yine korku filmi tadindaydi, ama sonu guzel bitti. Bir yere gidecekmisim. Kendime dikkat etmem soyleniyor. Gidiyorum. Once kulube gibi evlerin arasina giriyorum. Birden karsidan 3-4 tane elinde makinali tufeklerle ates ederek adamlar cikiyor. Hemen diger tarafa dogru kaciyorum. Evlerin arasindan gecip bir eve giriyorum. Saklanarak ilerliyorum. Heyecanliyim. Birden karsima fiziksel olarak Tibetli bir rahibe benzeyen biri cikiyor, hatta Dalai Lama'ya o kadar cok benziyor ki, belki de oydu. Neyse ellerini bana dogru uzatiyor, buyucu edasiyla, mantralar soyleyerek biseyler yapiyor bana. Ben oyle donakaliyorum karsisinda. Yuzunde huzurlu bir gulumseme. Ellerinin son hareketinde Om Namah Shivaya diyor. (Hindistan'daki en kuvvetli ve en yogun kullanilan mantralardan biridir, Lord sana siginiyorum demektir.) Inanilmaz bir his dolasiyor bunun sonunda bedenimde. Gulumsuyorum, adam kayboluyor. Ayak sesleri duyuyorum, camdan disari baktigimda, sahilde kesik kollar, kesik kafalar, sismis olu vucudlar goruyorum. Burdan kacmam lazim ama nasil diye dusunuyorum, bakiyorum kapinin onunde bi sandal, icinde iki kisi. Iyi insanlara benziyorlar. Kapidan cikip beni goturebilir misiniz diye soruyorum. Ozur dileyerek reddediyorlar. Ama yaklasan ayak seslerinden hemen kendimi atiyorum denize basliyorum yuzmeye, uzaklasiyorum evden. Ilerde gordugum tekneye gidiyorum. Icerde insanlar var. Oralari pek animsamiyorum. Onlar beni yakaliyorlar. Biri ellerimden tutuyor, digeri koskocaman bir bicak cikarip, bilegimden kesmeye basliyor beni. Fakat o bilegimi kestikce bilegim hizla iyilesiyor. Panik oluyorlar benim elimi kesemediklerini, bana zarar veremediklerini anlayinca. Olumsuz oldugumu anliyorum o sirada. (Su ana kadar ruyadaki beni hep seyrediyorum. Yani kadini goruyorum. ) Ve birden kendimi yildizlarin otesinde buluyorum. (Bu sahneden sonra hic beden yok, sadece seyredis) Bir yerdeyim. Sadece ben varim. Onumde ucsuz bucaksiz yildizlar. Om Namah Shivaya diyorum aciyorum perde gibi siyah gokyuzunun ustune dizilmis yildizlari. Sonra mavi piril piril gunesle parlamis gokyuzunu aciyorum perde gibi. Sonra evi aciyorum perde gibi ve kendimi iki kisinin karsisinda iste sonsuzluktan boyle ben dedigin insana donusuyorsun diye anlatirken buluyorum. O iki kisi "simdi anladim" diyorlar. Seviniyorum onlar da anladi diye :)
Sonra Mira geldi, anne hadi oynayalim mi diye durttu :)
Oyun yine basladi,
ASKla...

2 yorum:

NANİ dedi ki...

Umacım hayırlara vesile olsun rüyan!

Zannımca sığındığın Ulu Zatın koruyuculuğunda,
hiçbir şeyden zarar görmiyeceğin bir kez daha gösterilmiş sana, teyit gibi.
Tabii ki doğruyu bilen bir ve tek Allah dır !

Aşk ile kalasın canım..

Uma dedi ki...

Ruya bu Nani'cim :) Birgun uyanacagiz hepimiz.
Ask ile kalalim, amin :)