14 Haziran 2010 Pazartesi

Yenilik

Blogger yenilemis sayfasini, benim de tam yazmak istedigim seydi. Mutfakta kahve yaptim kendime o sirada ellerime ne kadar uzun zamandir, yaz demedigimi animsadim. Yaz desem ne yazacaksiniz ki diye sordum icimden, kahveyi karistiriken. Kimse senin degistigini kabul etmeyecek, sen bile etmezken dedi ellerim.
Biryerlerde yazmisimdir bunu, yine tekrar olacak belki ama insan degil miyim, tekrarlar benim icin icat edilmis iste. Yeniden yeniden yeniden yapa yapa aklim basima geliyor. Her seferinde acita acita. Komik testler vardir, kisilik testi gibi mesela. Kim oldugunu soyleyecektir sana, soru sorar. Romantik misinizdir ? Evet derim, hic dusunmeden. Ama durdugumda farkederim ki, romantizm, romantik ben yillllaaar ve yilllarrr oncesinde kalmistir. Baska bir kisilik olmusumdur, oldugumu bilirim ama cevap vermeye kalkinca otomatik olmadigim olani soylerim, eskiden oldugumu sandigimi.
Simdi bugunlerde etrafinda dolandigim hep bu. Kimse kim oldugumu bilmiyor, ben de. Kimse kim oldugumu umursamiyor, herkes kendisini en iyi ifade edecegi "guc bulacagi" tarafimi tutup cikariyor. Beni cok sucluyorsun, beni cok kontrol ediyorsun mesela. Suclanmak isteyen kisinin neden bunu kullandigini cozumlemek benim isim degil, tek durdugum ve baktigim yer neden burdayim. Niye oyalaniyorum. Neden hala milletin bu en yakinlarim da olsa, agzina o bali suruyorum, oynuyorum.
Bugun Gurudev'in bir yazisini okudum, Tanri'ya olan baglilik, iman seklinden bahsediyordu. Kulun kendini yok sayip Tanri'ya; "bu vucudda senin, sen kullaniyorsun" dedigi. Komik olan, bu siralar pek cok olayda, kullanildigimi gorsem de, bugun degersizlik duygum yine oyle ortalamanin ustunde ki 'sen kimsin ki" diyor. Sonra sakinlestigimde; "dua etmedin mi, yeterince temizle beni, kullan beni" diye, fisildiyor kulagima, yuregimde hissediyorum, sonra baskasina inaniyorum, "senin bu cirkin zihnin" diye bagiran, beni kasteden.
Son birakislar sanirim. 26sinda bir eklips 11inde bir baskasi varmis. Bizim gidisimiz 22si. Butun bunlarin burada kalacagina inancim buyuk.

Dizayn degismis en begendigim Kanada'nin yapraklari oldu. Dokuluyorlar, beni birakip giden sifatlarim oldugunu hayal ediyorum. Rengi turuncu sectim, Hindistan'da "renunciation" yani el-etek cekmenin rengidir. Herseyi yakmanin. Dualarim kabul olsun insallah....

2 yorum:

sufi dedi ki...

Sevgili Hümam;
Gidiş günlerin yaklaştıkça zihinsel kolilemelerin başlamış anlaşılan.Vücudunu kurtlar kaplayan Hz Eyüp "dilimi ve kalbimi bırak ki onlarla seni zikredeyim" diyor ve aldığı cevap "o kalpte o dil de benim değil mi? ya vücudunu kemiren o kurtlar da ben değil miyim deyince Eyüp anlıyor ve "sensin" diyor."Ben de senim."Can kuşum her nereye gidersen git sen gönlümdesin.Sevgilerimle.

Uma dedi ki...

Suficim,
Simdi sorsan Hz Eyup kim ben kimim derim, kendimi ise verdim, temizliyorum iki saattir evi. Yirtiyorum, atiyorum, kaldiriyorum, hatirliyorum... Dis ice yansir, veya icim disima cikti kimbilir. Temizlik olsun sonu yeter, her derde sukrederim...