1 Şubat 2010 Pazartesi

Yuzlesme

Cok seyler oluyor, sukur Tanrima. Gorecek gonul, goz veriyor.
Okul bitti, artik sosyolog diye anilabilecegim. Simdi artik ilk defa sosyolog degilim diyebilecek duruma gelebildim. Bu etiketimi de atabildim ustumden. Yillardir sosyolog olmaya ramak kalmis biri olarak itildim, asagilandim, kucumsendim, layik gorulmedim ve digerleri. Simdi butun o gunler geride kaldi. Diyenler de unuttular bile dediklerini. Iste o gun o herkesin benimle huzur buldugu gun firsat dogdu, Swamiji bitir dedi, ben bitirdim okulu. Ne daha az benim, ne de daha cok. Eskiden yarim kalmislik hissiyle doluyken, her soze alinir, her konusana gucenirdim. Degersizlik hissimi besleyip duruyordum. Form doldurulur ya luzumsuz yerlerde, mesela alisveris yaptiginiz magazada. Sorarlar formda ne mezunusunuz diye, Hacettepe Sosyoloji yazardim. Oysa degildim. Ama lise mezunu da degildim. Senelerimi vermistim, hem de cok emegimi. Nasil yok sayabilirdim. Is gorusmelerinde sosyoloji egitimi aldim derdim, ileri gidip daha da sorarlarsa diplomami alamadim derdim. Ama egitimini almistim son seneye kadar.
Neyse simdi bitti. Gunu gelmis, doldu-ay. Ben artik, biliyorum, sosyolog da degilim. Ve sorgulamam devam ediyor ben kimim?
Bu surecte annem bizi ziyarete geldi. Annemle olan sorunlarimi coktan huzura erdirmistim. Olan herseyin Tanri'dan geldigine olan inancim temizlemisti gecmisimi. Ama nasil olduysa bir adet oncesi sendrom anneme patladi. Icim yaniyordu. Annem beni birakip ilk defa tanistigi insanlarla yemege gitmisti. Ve onlarla kalmisti, ve sabah onlarla kahvalti yapmisti. Yine ben "diger insanlar" icin degistirilmistim. Hep oyle hissetmistim. Bu hissimle kocamin da hayatini zehir etmistim. Digerleriyle daha soyle konustun, digerleriyle daha cok gorustun, digerlerine daha cok soyle yaptin vsvsvs. Degersizlik ikinci perdesini oynuyordu. Agladim cokca annem yanimda otururken. Sonra anlatmaya calistim onunla alakasi olmadigini, temizlendigimi.
Sonra dusundum benim annem olmak ne kadar zordu kimbilir. Ne yapsa elestirirdim herhalde. Kendime bu kadar acimasiz elestiriler yaptigima gore, ona nasil sefkatli olabilirdim ki? Ve simdi anliyorum. Ne kendimi, ne de baskalarini elestirmek degil, once kendimi ve nihayetinde baskalarini oylece kabul etmek. Bu benim diye etiketlememekten geciyordu yol. Ana yol. Annemin ziyaretinde, benim annem soyle olamaz, boyle olamaz, soyle olmali ve boyle olmali diye oyle cok konusmustu ki icsel ego sesi. Ben onun kiziydim, ve tabii o da annem. Boyle olunca pek cok konsept isin icine girmek zorundaydi. Bir anne kizina soyle der mi? Boyle der mi? Boyle bakar mi?
Sadede geldigimde gorebildim. Ben kimim diye sordugumda hala kendimi onun kizi saniyordum. Coktum O' nun huzurunda dua ettim. Lutfen benden al bu etiketi, ben sadece ve sadece sana aitim. Ve o etiketsiz oldugum yerde bana annelik yapan o guzel gozlu kadini oyle cok seviyorum ki. Ve oyle cok sefkat duyuyorum ki. Ve duam devam ediyor, sadece ama sadece Sendeyken onunla iliskiye gecmeme yardimci ol. Yani artik sadece kalbimden gelince arayacak, soracaktim. O'nun emriyle. Kendi istegimle degil.
Kendi istegimle aradiklarimda annemde "zaten beni hep isiniz olunca ararsiniz" yargisinin olusmasina neden olmustu. Yanlis heryerde yanlisi doguruyordu.
Ben kimim? Dogmadim, dogurulmadim. Olmeyecegim.
O anlarda gecmise oyle cok bakmistim ki annemi sucladigim seylerden biri bana hic sarilmadi cocuklugumda idi. Isten geldiginde soguk merhabalasirdik. Simdi'me baktim. Esim gunu nasil gecerse gecsin, biz dunyanin en buyuk kavgasini da etsek, isten dondugunde, kapiyi acip eve girerken yuzunde kocaman bir gulumseme olur. Dunyanin en mutlu erkegini gorurum hep kapinin esiginde. Ben ise oldugum yerde durmaya devam ederim, pek ender gulumserim. Ne moddaysam o yuz ifadesiyle bakarim o en guzel guluse. Yerimden kalkmam, yerde oturuyorsam o yanima kadar gelir, egilir yerlere kadar ve oper beni hic gucenmeden. Iste bu sahnede gordum nasil gecmisin acisini yasatmaya calistigimi. Oysa gecmis bitmisti. Bugun, simdi huzur burdaydi. Gulumsuyordu Tanri karsimda. Ve affettim gecmisimi, ve sifalandi gecmisteki kiz, ve bugunku kadin kendini iyi hissetti. Kapi acildi bir sonraki aksam, ben kostum kapiya ve annemin bana sarilmasini istedigim gibi sarildim simsiki kalpten esime. Oylece kaldik kapinin onunde, kocaman bir kalp seklinde. Herkes huzura kavustu.
Sonra o dongunun icinde kardesim belirdi. Icimdeki acilardan biriydi. Nesemi paylasmak istesem soguk sesiyle donup kaldigim, yaninda olmak istesem uzaklastirildigim, konusmak istesem uzatmamam gerektigini duydugum, derdimi anlatmak istesem sacmaladigimi soyleyen, her seferinde ama her seferinde kafami duvara carptigim, kalbimin cokca acidigi iliskim. Benden 9 yas kucuk olmasina ragmen sesimin ararken korkudan titredigini farkettigim, kendimi ona begendirmeye calistigimi sik sik yakaladigim, beni sevsin bana daha yakin olsun diye son olarak borc para verdigimi farkettigim iliskim. Annemle arasi kotu oldugunda bana yakinlasan, derdi oldugunda beni animsayan, hayatiyla ilgili yorum yapmaya kalkisacak olursam kesip atilan iliskim. Ne kadar cok negatiflik yuklenmisti bu iliskiye. Ise ilk neden korkuyorum diye kendimi sorgulamakla basladim. Bulamadim nedenini ama korkusuzca konusabildim son telefon konusmamizda. Icim rahatlamisti, icimdem geleni oldugu gibi, hissettigim kelimelerin aynisini kullanarak soyleyebilmistim ilk defa. Daha onceleri, surekli kivirirdim, hayir guzelim soyle demek istedim, yok kizma onu kastetmedim gibi konusurken, ilk defa net ve korkusuzca soylemistim icimden geceni. Bu kimin sucuydu onun mu? Hayir. Ve Tanri'ya ayni duayi yaptim, sadece Sen'den gelen emirle, kalbimden geldiginde iliskiye gecmeme yardim et.
Sorumluluklarim o kadar ben olmus ki, kalbimdeki gercegi yasatamiyorum hic. Ben abla olarak soyle yapmaliyim, boyle demeliyim, kiz evlat olarak soyle yapmaliyim vs vs. Bunu yaptiklarima da ayni sorumluluklari yukluyordum. Ben ablayim soyle yapmali, ben kiziyim boyle yapmali. SEVGI nerelerde kalmisti ???
Kim oldugumu ogrenmek icin annem ve kardesim bu zor gorevi ustlenmislerdi. Onlardan af diliyorum, bugune kadarki tum suclamalarim icin. Simdi ben gittim, ne zaman ki elini uzatacak Tanri, benim elimden, benim elim de uzanmis olacak onlara. Ustumdeki gecmis anilari, suclandiklarimi, sucladiklarimi, kizdiklarimi, kirdiklarimi, kin duyduklarimi simdi su anda birakiyorum. Artik ihtiyacim kalmadi. Ben kimim? abla da degilim.
Nasil bir insan kardesini, annesini puruzsuzce, safca, bebek gibi kucaklayamadan tum dunyanin Tanri oldugunu, O'nun yansimasi, yaratisi oldugunu zihninden degil, yureginden yasayabilir?
Kendime mal etmisim butun iliskilerimi. Affet Tanrim, herseyi bu kucuk beden kendinden saydigi icin...
Sana teslim oluyorum.

7 yorum:

dem dedi ki...

3 damla yaş ne mutlu ruhuna:) seni seviyorum.

Uma dedi ki...

Ozgur birakinca bicimlendirmeye calistiklarini, sende oldugunu anliyorsun zaten, her zaman senle, her zaman kalbinde ve sevgiyle... Ben de seni cok seviyorum.

sufi dedi ki...

Hüma kuşum ne içten ne samimi bir içhesaplaşması bu.Tek satır atlamadan okudum yazını, seni okumadım o satırlarda gördüm hep kendimi.Bilinçli farkındalık anahtarlarımızın çevrilme zamanının gelmiş olmasına şükürler olsun.Güzel sosyoloğum; her türlü başarını, teker teker atladığın çitlerin sendeki senin emir ve himmetiyle olduğunu bilmen de ne mutlu.Seni seviyorum canım aşkla kal.

Uma dedi ki...

Seni arayacagim, bende konusuyorum icimden seninle bu siralar :) En guzel dua askla kalalim...

Pinhan dedi ki...

sana baktikca yuzlesmelerimin ne kadar yuzeysel oldugunu goruyorum her defasinda, her defasinda bir adim daha derine inmeye calisiyorum yazilarin sayesinde...

Uma dedi ki...

Sen benim yasima geldiginde ne kadar derinde olacagina sevin :)

Pinhan dedi ki...

canım benim, insallah kaçmadan, saklanmadan gelirim senin güzel yasına..