22 Şubat 2010 Pazartesi

Dogumgunu

Onunde yerlere kapansam, her gun her gece el acip dua etsem, malimi mulkumu varimi ve de yokumu kullarina dagitsam, senin beni su evirip cevirip sana dondurme seklinin binde birine erisemem... Aramizdaki fark bu.
Simdi bak olayi taa nerelere getirmisim.
Ikiligin dibine vurmusum.
O ordaaaaa, bense buracikta.
Aci olmaz da ne olur bu bilinc seviyesinde.
Neyse yine enteresan bir sey bunu gorebilmem.
Bu kismini henuz cozememekle birlikte bu kadar kuculdugumu farkedebilmek guzel.
Eveeet geldik bir baska dogumgunune.
Yemin ediyorum bakiyorum benim dogumgunum kadar cibiliyetsiz kutlanan bir baska dogum gunu yok. Bakiyorum, bakiyorum ya iste aci o yuzden var. Aci var mi aslinda; yok.
Iyice doladim dilime de, neyse olay soyle:
Bir suredir cok sukur oylesine yuzuyorum ki Okyanusunda, kim acsa dogumgunu muhabbetini, inan oyle uzagim ki hic ugrasamayacagim simdi dogumgunu konusuyla diyip susturuyordum.
Kardesim kalkti geldi baska sehirden. Benim icin geldigini hic dusunmedim bile. Yani o benim icin gelmistir de, ben oylesine Ben'de demirliydim ki umursamadim. Kardesimin varligini tattim yanimdayken o kadar.
Mira guzel zaman gecirsin ve de hos anisi olsun diye, babasina soyledim bana kart aldirttim.
Sonra gittim kucuk kek kaliplari aldim. Sonra pazar gunu Mira'ya kekleri yaptirdim, kaliplara koydurttum. Ustlerini kalp sekerlerle suslettim. Butun bu olanlari kameraya cekti kardesim. Sonra ben seyrettim. Duyduklarima inanamadim. Bir Nazi'nin yeniden dunyaya gelmis hali gibiydim. Oysa ben onceki hayatimda melek oldugumu dusunmustum hep. Ama gozlerim ve kulaklarim nazi olduguma dair onayliyordu beni.
"Onu oraya koyma, suraya birak, sunu koysana, kapa simdi, oyle mi yaziyor, bir daha oku emin misin?" OFFFFFFFFFFFFF!!!
Sonra herkes kendi isine gomulmusken ben ciktim gidip kendi dogumgunum icin mumlar aldim.
Sonra geldim onlari diktim. Sonra mumlari Mira ile sondurduk. Kimse iyi ki dogdun anne sarkisi soylemedi.
Icim o kadar uzaklardayken, bu detaylar zihnime yem atiyordu. Seyrediyordum. Ve icimde huzurum hala ayniydi, el degmemisti. Sadece guluyordum. Bak nasil beni yine ayni oyuna cekmeye calisiyor diye.
Sonra bugun oldu. Asil dogdugum gun. Aslinda dogmadim ve de olmeyecegim ama, zihnim hala anlamadi bu konuyu. Oyuna siddetle devam etmek istiyor.
Esim gecen hafta ben sana hediye almadim yaa deyince, bosver ne hediyesi, oylesine uzagim ki dogumgunu konusuna demistim guvenle.
Sonra ben sana pasta alicam o zaman dedi.
Ertesi gunu canim pasta istedi, iyi ki almamissin alicam ya ben sana pasta dedi. Evet hatirladim, o yuzden almadim dedim. O noktada dogumgunu sadece pastaya duyulan asermisligin tatmin edilisi olacakti. Esim en sevdigi pasta cesidini soyledi, onu alicam ben dedi. Guldum, nasil yani, dogumgunu benim ve senin begendigin pastayi mi yiyecegim dedim. Cok gulduk...
Sonra bugun esim hic nedensiz soyle bir email yolladi. "Ben bir hafta tatli ve seker yemeyecegim" Hayirdir, dedim. Dun mac sirasinda cok abur cubur yemis, karni agrimis, kendisini disiplin etmek icin boyle bir karar almis. Zihnim uyanmisti artik !

Icimdeki huzur dalgalanmaya baslamisti. Ortam musaitti, dun Mira butun gece uyumadigi icin ben yorgun ve uykusuzdum.

Sonra ben bir daha cevap yazip hani yanlis anlasilmasin ama bana pasta alacaktin ama simdi tatli diyetine mi girdin dedim. Ama icim coktan giciklanmaya, dusundukce gozlerim islanmaya baslamisti. Hayretler icinde bir kenarda oturmus bana kis kis gulen zihnime bakakalmistim. Hani hersey yolundaydi, hani cok uzaktim dogumgunune.
Esim yoldan aradi ben ne zaman pasta alayim diye. Artik sinirliydim. Sen gel eve de konusuruz dedim. O zaman sen ismarlayiver bir yerden dedi :)))

Pes degil mi?
Esime tapiyorum. Bu oyunu ondan daha iyi oynayacak biri olamazdi asla.
Tanri'ya ne diyebilirim ki. O orda ben burda olunca olmuyor bu isler :)
Zihnimin o guzel elinden opuyorum, hakiki is cikardi.
Ne kadar miniminnacik bir dogumgunu tohumu hala varmis, gorduk :)
Simdi esim gidip pasta alip gelmis. Yemek istemiyorum ve sorunu olan ben gibi gorunuyorum su anda. O da karsimdaki koltukta uyuyor. Ben de gunluk diye yaziyorum.
Guluyorum, hem de cok. Yeniden icimin ferahlamasi herseyden onemli :)
BENI SEVIYORUM......

10 yorum:

sufi dedi ki...

Ay benim güzel, hassas, ince ruhlu dilinden çıkanla gönlünden geçen asla aynı olmayan, balık burcunun romantik kadını, sevgili kardeşim burçdaşım. Sanki beni anlatıyorsun sandım.Doğum günü de ne oluyormuş falan der laf kavuklarım hatırlanmadığımda da için için ağlarım.Biz istiyoruz ve oluyor..Can kuşum seni yeni yaşında hayal bile edemeyeceğin sürprizler mutlu etsin dilerim ,kucaklar öperim seni canım.

Uma dedi ki...

Suficim dilinden cikanla gonlunden gecen bir olmayan hic iyi bisey digil :)))

Uma dedi ki...

Hatirlamayanlar icin cok sevindim, iyi dedim az kaldi. Her sene arayanlara artik kutlamayalim diyerek zaten bir hayli azalttim sayiyi :)
Guzel niyetlerin icin sukranlarimi sunuyorum :)

Brajeshwari dedi ki...

Uma'cim
dogum gününü kutlaMayacagim..
Her günün kutlu olsun canım..Nefes aldığın her dakika...

Uma dedi ki...

Kutlama almak icin yazmadigimi bildigin icin her niyetin kabulumdur :)

beenmaya dedi ki...

sadece bu günün değil her günün kutlu olsun ve de düş gibi ama gerçek zamanlar yaşaman dileğiyle...

Uma dedi ki...

Kirmizi sacli kadin :) Sende dusun parcasisin, birtek duslerde olur guzel yazan, guzel kalpli guzel kirmizi sacli kadinlar :)

Geveze Kalem dedi ki...

Sevgili Uma, peki için sahiden ferah mı şimdi? Yani merak ettiğim, böyle mi oluyor temizlenmek? Bugün yine yaşansa, egonun oyununa gelmeyecek misin yani artık?

Egomun tepindiği, sızlandığı, şımardığı, etrafımda fıldır fıldır dönerek beni gerçeğimden uzaklaştırmaya çalıştığı -neredeyse- her olayın farkındayım ama farkında olsam da ipleri onun elinden almayı henüz beceremiyorum. Ve merak ediyorum, nasıl yapıyorsun?
Sevgilerimle...

Uma dedi ki...

Gevezecim herseyden once "ben" hicbir sey yapmiyorum. Bu oyuna kanmiyorum en basta, yani benim yapmam gereken birsey var diye daha da yok olmuyorum bu siralar diyeyim :) Cunku onceden onlar da oldu. Ikincisi artik daha cok BEN'de kaliyorum. Kaliyorum yine benim yaptigim birsey degil, sadece farkindayim, yani goren gozlerin arkasindaligi daha fazla yasiyorum, boylece kimlik kisminda oynarken de elimden geldigince goren gozlerin arkasinda kalmaya calisiyorum. Mesela birseye cok uzulduysem, kim uzuluyor diye bakiyorum, uzulen kadini seyretmek icin adim adim geri cekiliyorum ve nihayetinde anliyorum ki uzulen Ben degilim. Bunu ne kadar cok yaparsam o kadar uzun zamanlar BEN'de kalabiliyorum. Mesela su anda zihnimin deneyimini yazdigini seyrediyorum. Ne kelimeler cikacagini bilmiyorum bile, sadece seyrediyorum. Son olarak da gunluk mecburi olmayan aktivitelere girmiyorum pek. Alisveris merkezine gitmektense, Kanlica'da denize bakiyorum veya Caddebostan'da sahilde yuruyorum. Cunku alisveris merkezinde ayrilamiyorum pek kimlikten. Oyle olunca ama onu da yargilamayip, oyle de akiyorum :) Icim super rahat dogumgunu konusunda. Ve dogumgunumden bir gun sonra daha da anladim ki sevgili Guru'mun benim icin duzenlemis oldugu oyunu, daha da sukran duydum, ve sonrasinda 3-5 kisi daha telefon acip icten dileklerle kutladilar :) Ama degmedi bile tabii :) Iste boyle....

Geveze Kalem dedi ki...

Teşekkür ederim, çok çok...:)