26 Ağustos 2013 Pazartesi

Hizir gibi gelen Ma'ydi bu sefer



Yine adim adim girdim dunyanin icine. Mecbur hissederek kendimi. Icinde olmazsam yurumeyecek gibiydi hicbir iliski. Simdi burda olmam gerekiyor'du gerekcem. Sabret dedim icime, ya da tersi. Basladim oynamaya. Bir gun, bir hafta, bir ay. Ama bagisikligim yok artik oyunlara. Can'im da olsa oynadiklarim, bulaniyor midem, dayanamaz hale geliyor sistem. Sonra basliyor ofke nobetleri, krizler. ben'in topraklari isgal altinda sanki, can dediklerim dusman sanki. ben ve onlara donuyor sahne. Ve azar azar ölüyorum. Kansiz bir ölüm bu, kanı içime kusuyorum sanki, disari ancak gurultusu geliyor acinin.

Tek tesellim demirli icim. Bagirtinin ardindan durdugumda bir saniye, iste orda.

Yine son damlaya kadar oynadim oyunu, hala karmam var bu dunyada kabul ettim. Top sekecek daha, sabret dedi Swamiji. Henuz cagrilmadim. Hala oyundayim, O'ndan kopmadan ama oynamam lazim. Oysa ben hala ogrenemedim. O'ndan kopmanin mumkun olmadigini. Hala kan ter icinde kalkiyorum oyunlardan.

Ilgimi kaybettim can dediklerime. Ne gulusum gulus, ne sevgim sevgi. Oflemeler ve poflemelerle zar zor deviriyorum gunleri.

Ve direnc kiriliyor, beden yikiliyor. Artik oynayamayacagim. Birakin beni...

Odanin kapisi aciliyor, iceri giriliyor, dunyayla bag kesiliyor. Iste bu. Dunya seni sevemiyorum. En guzel elbiselerle de gelsen bana, en guzel insanlarini da yollasan yanima, yoluma, sevemiyorum seni. Eskiden O'nun en guzel tecellisi diye seyrediyordum cicegini, bocegini, masmavi gokyuzunu. Simdi hicbirsey hissetmiyorum. Aramizda o kadar cok mesafe var ki.

Swamiiji'ye yaziyorum can kurtaran simidi istegimi. Sizi gormeye utaniyorum, demek ki simdi asil gorme zamani. Mektubumun basligi hic anlam veremesem de "sadhana". Yolluyorum.

Elime aliyorum bir kitap "Death Must Die". Ma Ananda Mayi. Resmini cizecek bir dost. Kitabi ona vereyim de okusun. Ma ona da dokunsun diyorum. Kitabi vermeden okumak istiyor icim. Oyunu goruyorum. Bu seferki zitti taraf. Bu sefer oyun disari degil iceri dogru. Kitap dosta gitmeyecek, kitap bana yine benim icin. Sayfalar birbirini kovaladikca, kararmis bulutlar dagiliyor ruzgariyla. Sonra iste o anda sesleniyor Ma satirlardan:" If this meditation produces conflict in your life, so that work and the company of people became distastful, do not bother about this either."

Oysa ben oyle mi yaptim, hemen meditasyonu biraktim. Bunu yaparken hep digerlerini sucluyorum. Ne buyuk aymazlik iste bu. Neden korkuyorsun Uma'ji. Yalnizligin dibine vurmadin mi zaten, yalniz kalmaktan mi korkuyorsun? Yoksa dar dunyanda mutlusun, bu genisleme hissi mi seni korkutan, sinirlarini biliyorsun su anda, sinirsizlik mi yoksa sana adim attirtmayan? Dusun bakalim bunlari...

Devam ediyor Ma: " And do not give up your sadhana because the conflict is taxing. If you should feel called to stop all activity and to live a purely religious life in time, do not blame me, for you have asked me for a 'sadhana'.  (kitabin kendisinde bu kisim alti cizili) (Swamijiye giden mektubumun basligi dusuyor icime, gulumsuyorum.) Meanwhile do your work just as you take your bath or change your clothes, as a necessity that has to be attended to. It will then become less irksome and it won't worry you. Think of your work as part of a larger whole. Just as when you wash your ears or brush your teeth,  you do it for your whole body, so your work should be thought of as a service, which is part of a bigger service.

Keep the thought of God realization with you as a companion day and night."

Biraz daha ilerde :" what ever sadhana you do has to be done for God and not for you own benefit" diyor.

Oysa ne zaman insanligimdan cikmaya basliyorum, kendimi O'nun kollarina atip meditasyona vermiyor muyum kendimi? Bu sadhana kimin icin oluyor o zaman? Kendi adim temiz kalsin diye degil mi? Ne anladim bu isten? Butun isimleri yoketmek icin yasarken sen kacinci kalansin?

Kimse icin degil, kendim acisiz yasamak icin de degil, Tanri icin, Tanri adina ...

Cok koseye sikismissin yine be Umaji. Hadi bakalim bu yaz da boyle biter.

Tchit Nhat Hanh, "dur" dedi. Darmadagin buldum kendimi. "Dur" kelimesini duydum. "Durmadan hicbir sey baslamaz" dedi. Durdum.

"Lotus cicegi camurda buyutulur" dedi. Sustum.