Dun sevgili arkadasta otururken irmik helvasi anisini anlatiyordu. O anlatirken ben bugunu, babami dusunuyordum. Babamin 10 yil onceki gidisini. Tam 10 yil olmustu. Kizimin 7 yillik yasaminin uzunlugunu tecrube ederken, babamsiz 10 yilin kisaligi ilginc bir deneyimdi. Kisa zaman once ölümlerden konusulurken, artik istesem de sesini duyamiyorum diye anlatmistim su andaki durumumu. Ne tuhaf. Gidisinin en az alti yedi yili kurdugu cumleleri ayni onun tonlamalariyla kulagimda duyarken, simdi sadece goruntusune ulasabiliyorum zihnimde. O da zamanla cozulecek mi acaba diye merak da ediyorum acikcasi.
Sesini duyamadigim babami dusunurken bu sabah, bana biraktigi en guzel sey icin, kardesim icin tesekkur ettim ona. Bilsem de kardesim bana Tanri'nin hediyesi, yine de babam vesile olmustu gelisine. Sukur...
Bir tarif actim, hic irmik helvasi yapmisligim yoktu. Yukardaki cok sevdigim (hicbir dine ait hissetmesem de kendimi) namaz tespihatini da acip soyleye soyleye kavurdum irmigi. Babam icin. Sonra birbir dustu isimler tencerenin icine yuzleriyle beraber. Ethem Sarisuluk, Ali Ismail Korkmaz, Abdullah Comert, Mehmet Ayvalitas, Medeni Yildirim. Ben biliyorum bu sizin dugun gununuzdu, kavustunuz sevdicegime. O sizin arkanizda gozu yasli kalanlara , o acinin icinde, yaka yaka kalplerini kendini gosterecektir o sevgili kullara. Huzurunu yasatacaktir onlara nasipse. Her an dilimde, Allah'in adaleti buyuktur, sizler bu hayati bilerek secip geldiniz eminim, ve bu sefer icim oyle aydinlik ki, eger benim icimin disari yansimasiysa bu, biliyorum bu sefer uyanacak hersey. Ve sizler tasiyacaksiniz bu ozgurluk, bu gercek ozgurluk bayragini bitis cizgisine...
Baslayan herseyin bir sonu vardir. Bu ruya guzel bitecek!
Allah hepinize rahmet eylesin... ASKla...