24 Ağustos 2009 Pazartesi

Kontrol

Hep kirita kirita soyledigim seyi simdi aldim, actigim kalbimin dibinden cikardim. Masanin uzerine koydum ve bakiyorum. Sinirlendigimde ofkemi kontrol edemiyorum. Her gecen gun daha da iyiye gitsem de hala temizlenemedim bu konuda.

Bir de etrafimdaki herseyi kontrol ederim. Herkesin duygularini, dusuncelerini. Kendilerinin bile bilmedigi dusunce ve duygulardan onlari ve kendimi sakinirim. Dun bir flas patladi. Bugune kadar yaptigim butun disari etkenleri kontrol etme isini sirf kendimi kontrol edemedigim icin yapmis oldugumu gordum.

Oysa ne de buyuk bir enerji kaybiydi. Etrafimda yirmi kisi varsa, bunlarin tamamini belli mesafede, zararsiz bir durumda tutmayi basarabilmek. Bunu basaracak kadar enerjim varsa, kendime sozum daha kolay gecer diye hissediyorum. Zira Ben ve Uma tanisiklar bir suredir. Uma'nin iyi niyetine inaniriM. Degisim Ben de baslamasa Uma'nin bundan haberdar olmasi mumkun olmazdi bile. Uma bunlari Ben'siz bilemezdi zaten.

O halde isin cogu bitmis azi kalmis. BEN zaten Uma'yi haberdar etmisiM yolun ne yone gittiginden. Once ve sadece kendini kontrol et! Bunu da nefesini kontrol ederek yapabilirsin ancak...

:))) simdi bu son satiri yazdim ve bir ic cektim hani bebekler gibi istemsizce, yazdiklarim bir kere daha onaylandi :)

14 Ağustos 2009 Cuma

Barbunya

Bir kilo barbunya aldim. Onume koydum torbayla, kevgiri de onun onune. Ici dolu barbunyalari actim, kabuklarini kevgirle torba arasina attim. 3 dakika sonra ilerideki kevgire barbunyalari koyacagim diye belim agrimisti. Sonra kevgiri onume cektim, belimin agrisi gecti.

Her zaman hep ayni seyi yapiyor, oysa ben nasil abartiyorum. Aci degisim icin sarttir. Dogru olmayan yerde ince ayar gerektirir aci. Duzeltir devam edersin, kalbindeki huzur barbunyalara gecer ordan kizina ordana kocana. Misafir gelse onlar da nasiplense...

10 Ağustos 2009 Pazartesi

Yine buldum Seni :)

Mind is your tool. When emotions arise, separate them, study them, analyse them - but do not identify yourself with them. Master your impulses, emotions and moods. Rise from the position of slave to that of a spiritual king.

Give your full mind to God. Only then will you have realisation. Even if one ray of the mind runs outside, it is impossible to attain God- consciousness. You cannot enjoy peace of mind, you cannot practise meditation, if there is tossing of the mind. Destroy mundane desires through dispassion and surrender to the Lord.

-Gurudev Swami Sivananda

Parmaklarimin ucunda olan, kalbimden tasmis kelimeler aklimda ucusurken Gurudev'in gunluk metinlerinden okurken karsima cikti yine yazacaklarim. Yazmam gerektigini anladim.

Bir vucut acisiyla uyandim gectigimiz haftalardan birinde. Ve anladim ki ben cok cok cok uzun zamandir bu bedende degilmisim, daha gecen bir kac ay oncesi tesrif etmisim. Bunu o gun anlamak bana bir darbe indirdi haliyle. Vucudumda kalmamayi secmistim, acilara tahammulum yoktu, cikmis gitmistim demek. Bunu ne zaman nasil yaptigimi bile bilmiyorum. Simdi kapi acildi, acildigini bile anlamadan. Davet edildim, duymadan. Girdim hic bilmeden. Gozumde canlandirdim. Gommusum o acitan anilari, simdi cikiyorlar ve sonra beni terkedip gidiyorlar... Acilarin anilari da beraberinde geldiler tabi birer birer. Vucudun sokaklarinda kayboldum, seyrede seyrede dolandim. Kah agladim,kah agladim. Yazmisligim var ya yasini tutmak lazim diye. Daha kimbilir ne kadar cok aglamak lazim bilmiyorum. Ama gerektigi kadar aglayacagima eminim.
Ziyarete gelen dost film getirmisti. Angel-A. Filmi uzunca bir sure bu film ne acaba diye izledim, pek cok yerinde bunaldim. Sonra beklenmedik bir anda, patladi kalbimde bir volkan gibi ve lavlar indi gozlerimden. Soyleydi.
Bir melek arkadan sarilmis adama. Adamin aynaya bakmasini ve gorduklerini anlatmasini istiyor. Adam anlatamiyor tutuk, cekingen. Kendine bakiyor ama kimseyi gormedigini soyluyor. Kendini goremiyor.
Melek: Beni seviyor musun?
Adam melege donerek cevap veriyor: evet ilk gunden ilk saniyeden beri.
Melek adamin aynaya bakarak bunu soylemesini istiyor.
Adam aynaya bakiyor: Bunu soylemek zor.
Melek: Neden biliyor musun?
Adam: Neden?
Melek: Cunku sana hic soyleyen olmadi degil mi?
Adam: hi-hi
Melek: Biri nasil yapacagini gostemeyince kendini sevmek zor.
Adam: Evet
Melek: Seni seviyorum Andre. Iste oldu. Sen de sevildin. Artik sevgi vermemen icin sebep yok.
Adam: Seni seviyorum AngelA, ya da adin herneyse.
Melek: Haklisin adimi kullanmadan yeniden soyle.
Adam aynada kendi gozlerinin icine bakarak Seni seviyorum, der.
Melek adama tamam simdi gozlerinin icine bakarak tekrarla der ve adamin arkasinda gorunmez olur. Sahnede sadece adam kalir.
Adam: Yapamiyorum.
Melek: Elbette yapabilirsin. Vucuduna bak, sevgisizlikten ve guvensizlikten aci icinde. Senin ilgine ihtiyaci oldugunu gormuyor musun? Hayir, bu yarali vucuda bunu cok gorme. Cunku sana cok uzun zaman katlandi ve hic sikayet etmedi. Ona onemli oldugunu soyle. Buraya ait oldugunu anlat. Hak ettigi seyi ver.
Adam: Seni seviyorum Andre. Seni seviyorum.
Melek: Seninle gurur duyuyorum.

Ardindan kendimi o kadar acikta bulunca, birden yine bir seyler yapmaliyim durumuna geciverdim. Kendimi kaybetmek icin. Kendimle kalmaya tahammulum yok sanirim, surekli bir hayir icerisinde olmam gerekiyor gibi. Boyle sevilmeyi ogrendigimden olsa gerek. Neyse o hayirsever halimde 3-4 gun kalabildi benimle. Onu da yakaladim kiskivrak. Yukarida Gurudev'in cumleleriyle de onaylandim. Bu dunya Senin dunyan, benim degil. Kurtarici ben degilim. Unutmusum yine animsadim ASKla. Benim derdim Sensin, ille de SEN. Gozumu Senden baska bir seye cevirmeme izin verme. Bakacaksan Sen bak bu gozlerle, yoksan kapat ki senden baska birseyi gormesin...

Filmden bu yana aynaya bakmaya firsatim olmamisti, belki de cesaretim olmamistir. Simdi gidip bakacagim, haykiracagim Seni sevdigimi, ve seni sevdigimi kucuk Uma :) Sen olmasan O'nun pesinde nasil kosardik yana yakila ...

4 Ağustos 2009 Salı

Ozelden

Yazamayacagim kadar ozel seyler yasiyorum. Herkesin ozelini paylasiyorum, kendi ozelim acildikca aciliyor gozumun onunde. Cok agir seyler duyuyor kulaklarim, gercekler diye yazamak uzereydim, gercek olamaz bunlar. Gercek olan SARVAM BRAHMAMAYA. Hersey O'dur. Ve her gelen O'ndandir. Oysa duydugum seyler insanliga sigmayan seyler. Insan nedir diye soruyorum. Anlatilan butun hikayelerdeki insan suretindeki hayvanlari anlamaya calisiyorum. Anlayamiyorum. Ben korunmusum, Allah kayirmis. Annem diyorki careyi "saldim cayira mevlam kayira" demekte bulmustum. Demis yurekten demek ki, kayirmis Tanri beni. Sukur. Ama simdi o insan suretindekilerin ellerinde kanayan insanlar cikiyor bir bir karsima. Neden ciktiklarini bilmiyorum ama oyle cok sarsiliyorum ki. Nasil nasil bu kendine insan diyebildi? Allah'in adaletine inaniyorum. Ama yasananlari hickimseye konduramiyorum. Allah'im anlayacak goz ver diye dua ediyorum su anda sadece. Sefkat diliyorum O'ndan, affedebilecek erdem. Affetmek oyle komik bir kelime ki su anda? Kimim ki kimi affedeyim. O'nun gozlerine ihtiyacim var. Goremiyorum. Boyle goreceksem neye yariyor, bilmiyorum.
Sakinlesmeyi bekliyorum. Dolunay gelmek uzere, yine bir baska konu kalpustu yatirilmis, dolmayi bekliyor. Ve sonra karanliga gomulup gitmeyi.
Sana siginiyorum....